5 Eylül 2020 Cumartesi

İnandıklarımız İçin Başladık - Gençlik ve Kırsal...

İnandıklarımız için başladık!

 

Üzerimize üzerimize geliyor şehirler,

 

Yeni değil bu durum,

 

Eskiden de böyleydi,

 

Yatay mimariden dikey mimariye geçtikçe şehirlerdeki alanlarımızı daralttık,

 

Üretim toplumundan çok tüketim toplumuna dönüştük,

 

Tükettikçe tükenen olduk,

 

Hazır olana alıştık,

 

Bize yeter diye düşündük,

 

Apartman yaşamını sinema ile cazip hale dönüştürerek,

 

Apartmanlarda yaşamanın hayalini toplumun bilinç altında oluşturduk,

 

Sonra bir apartmana koca bir köy sığdık,

 

Apartmanlarda yaşamak sınıf atlamak ile eşdeğer tutuldu,

 

Sinemanın en keskin mesajı oldu; “seni apartmanlarda yaşatacağım”

 

Kentsel alanlara insanlar göç ettikçe bütün hikayede kentlerde oluşmaya başladı,

 

Eğitim hizmetleri,

 

Sağlık hizmetleri,

 

Alışveriş imkanı,

 

Sosyal mekanlar,

 

Üniversite yaşamı ne varsa kentsel alanların içerisinde şekillendi yaşamlar,

 

Kırsalda olanlar bir bir kentlere göç ettiler,

 

Tabir yerindeyse kırsalda sadece yaşlı nesilleri bıraktık,

 

Sonra yaşlılarımız bir bir aramızdan ayrılınca kırsal boşaldı,

 

Üretmeyen bir toplum kendi kendine yetmekten uzaklaşarak dışarıya bağımlı bir hale geldi,

 

Dışarıdan gelmediği vakit kendi kendine yetememek korkusunu yaşamak,

 

Özünde kendi kendine yetebilecekken,

 

Yetememek…

 

Aileler,

 

Eğitimciler,

 

Arkadaş çevresi,

 

Karar alıcılar,

 

Politika üretenler gençliğe gelecek hazırlamak,

 

Vizyon oluşturmak,

 

Misyon yüklemek yerine maalesef üniversite bitirmeyi hedef gösterdiler,

 

Herkesin bir şekilde üniversiteli olduğu,

 

Alanında ihtisaslaşmanın önemsiz olduğu bir şekilde mezun olduğu bir sürecin içine çekildik,

 

Bugün etrafınıza baktığınızda üniversite bitirmeyen neredeyse kimse kalmıyor,

 

Ama kimse ihtisaslaşmıyor,

 

Ve, ihtisaslaşmayanlar maalesef üretim sürecinin bir parçası olamıyor.

 

Gençliğe bu kadar değer veren bir Cumhurbaşkanı bir daha gelir mi bilmem,

 

Gençliğe bu kadar değer veren bir yaklaşım varken,

 

Bunu fırsata dönüştürüp,

 

Politika olarak toplumsal zeminde yaygınlaşmasına emek vermeden,

 

Kendini ve bekasını düşünen,

 

Toplumsal yaşamın en önemli dinamiği olan çocukları ve gençleri önemsemeyip politika geliştirmeyen,

 

Oturduğu koltuğun hesabını yapanlardan dolayı maalesef bugün bu noktadayız,

 

Emin ol,

Senden önce de birileri o koltukta oturdu,

 

Senden sonra da birileri oturmaya devam edecek,

 

Önemli olan Anadolu’nun çocuklarının ve gençlerinin üretim sürecine yönelmesi,

 

Çocuklara ve gençlere gerçek yaşamda mutluluk hikayesini bulmalarını sağlayacak misyonun yüklenmesi ve vizyonun çizilmesi,

 

Anadolu’nun yeni bir hikayeye ihtiyacı var,

 

Farklılıkların bir zenginlik olarak görüldüğü,

 

Gençlerin siyasi bakış açısı her ne olursa olsun ayrıştırılmadığı,

 

Bir bütün olarak ortak geleceğimiz için emek verdiğimiz bir hikayeye!

 

Bugün yaşanan sorunların temelinde hep ötekileştirmek var,

 

Kendi kendine rol biçerek birilerini ötekileştirenler,

 

Ayrıştırmayı tercih edenler,

 

Sadece zarar veriyorlar ve kendilerini ve oturdukları koltukları korumaya çalışıyorlar,

 

Farkında değiller,

 

Hatırlananlar hesap yapmadan emek verenler olacak!

 

Gençlik ve Kırsal,

 

Bu iki kavramı iç içe sokacak ve Anadolu’nun gençlerinin bugünden itibaren geleceğini şekillendirecek,

 

Yaklaşım ve politikalara ihtiyacımız var,

 

Bunun için bizler emek vermeye devam ediyoruz,

 

Tam da bunun için Gençlik ve Kırsal Kalkınma Projesi’ne başladık…

 

İnandıklarımız için başladık…