Kritik bir süreçten geçiyor Dünya,
İnsanın kaderi olduğu gibi Dünya’nın da bir kader çizgisi
var,
Ve, biz öldüğümüz gün kader
çizgimiz son bulsa da ,
Dünya’nın kader çizgisi ölen ve doğan her bireyle
yeni bir döneme giriyor,
Her yüzyılda bir süreç yeniden
hareketleniyor...
Binlerce yıldır Dünya’nın kader
çizgisinde ‘kan’ var.
Coğrafyalar değişse de ölümler değişmiyor...
Çok hassas bir sürecin içinde Dünya,
Ortadoğu’da ipler kopmuş durumda,
Uzakdoğu gergin,
Batı bunalımda,
Doğu bloğu arayış içerisinde,
Ve, Türkiye tüm bu entrikaların içinde
kendi çıkışının
peşinde...
Dünya’nın kader çizgisinde ‘kan’ hiçbir
zaman eksik olmayacak bütün insanlığın yaşamı son buluncaya
dek,
Ama akan kanın azalması için cesur
adımlar gerekiyor...
Türkiye, asırlık gerçeğinin farkında
olarak cesurca adımlar atarak geleceğini kendi inşa etmenin peşinde,
Ama bu hiç de kolay görünmüyor...
Doğduğu günden beridir
her gece belirsizliklerle uyuyan bir neslin çocuğu olmanın verdiği duygularla
belirli bir gelecek için ufukta görünen umuda sonuna kadar destek vermek
duygusunu savunuyorum...
Keskin ve kritik bir süreç;
Ve, bu süreci belirleyecek olan;
Bireysel Sorumluluk...
Asırlık gerçekler,
Ve, çözüm reçetesi; Bireysel
Sorumluluk...
Yeni dönemin en çok kullanılacak olan tabiri...
Bireysel sorumlulukları arttırmak için
bireysel farkındalıkları arttırıcı adımlar atmak gerekiyor...
Bu süreçte her bir bireyin attığı adımla ilgili
sorumlu davranması,
Belirsiz geçmişin belirginleştirilmesi için
oldukça önemli...
Bu ülkede gündemde konuşan;
Belirleyici olan,
Toplum adına karar verenlerin çocukları
hiçbir zaman kirli savaşların içerisinde ölmüyor...
Ölenler, gündemden uzak kendi
dünyalarında yoksulluk içerisinde yaşayan insanların çocukları...
Kolay olan her zaman başkalarının
çocuklarının ölümleri üzerine yorum yapmaktır.
Sana ait ölümler olmadığı vakit her türlü
cümleyi kullanmak kolaydır;
Peki ya ölüm benim çocuğuma gelirse
korkusunu yaşamalı insan...
Bireysel sorumluluk duygusunu harekete
geçirici aktörlere,
İnisiyatif alacak bireylere ihtiyaç var...
Çünkü ‘Barış’ koronun yükselen
sesinin arkasından gelecek...
Ölümleri azaltıcı adımlar atmak için,
Düşünceyi özgürleştirmek,
Bireylerin tartışmalarının önünü
açmak,
Tartışılanları olgunlaştırmak,
Ve, çözümü ortaya koymak gerekiyor...
Zor değil bunu başarmak,
Birlikte yaşama kültürünü daha
da ileriye götürmek...
Şırnak’tayım panelimiz var...
Bugün yaşamın içerisinde
her gün ölümleri yaşayan insanların arasında dolaşırken yaşanan gelişmeleri soruyorum
insanlara...
Büyük bir umut,
Ve, büyük bir bekleyiş var...
Şırnak’ın tam karşısında Cudi’nin eteklerinde özgürce
piknik yapacakları günlerin hasretliğini yaşıyor insanlar...
Bir Gençlik Evi düşünün duvarları kurşun izleriyle dolu
ve insanlar artık yanından geçerken kurşun izlerini görmüyorlar...
Oraya ziyaret amaçlı giden biri için
korkunç olsa da orada yaşayanlar için sıradanlaşmış...
Bu anormal bir normalleşme;
Kurşun izleri olmayan
binalardan buralara bakmak en kolayı,
Ama o kurşun izlerinin
arasından Dünya’ya bakmaya çalışmak ise tam tersine zor,
Çok zor...
Beklentilerin bu kadar yükseldiği bir dönemde,
Şırnak sokaklarında dolaşmak,
Doğanın muhteşem dokusunu
izlemek,
Ve, bu muhteşem coğrafyanın bir gün
turizmle canlanacağı düşüncesini taşımak...
Yeni süreç beraberinde neler getirecek
bilmiyoruz;
Belirsizlikler oldukça fazla...
Belirsizlikleri ortadan kaldırmanın
temel adımı;
Başta TBMM’de bulunan
partilerin,
Ve, mecliste temsiliyeti
bulunmayanların ortak ve yüksek bir sesle; İnsan odaklı yaşamın kalitesini
arttırıcı adımlar atmasından geçiyor...
Diğer türlü yükselen
seslerin birbirine uyumsuzluğu arttıkça;
İnsanların içinde oluşan bu muhteşem inancın yerini
daha çok belirsizlikler alacak...
Barışa,
Huzura,
Mutluluğa doğru atılan her
adımın yanında olmak,
Tersi yönde atılan her adımın karşısında olmak bizi
farklı bir geleceğe,
Ve, bizden sonraki nesillere daha yaşanılır bir yaşam alanı bırakmaya
götürür...
Diğer türlü aynı
kısır döngünün içinde dönüp dolaşan,
Ve, bir adım ileriye gidemeyen insanlar
olarak yaşamlarımızı
yaşamak;
korkunç görünüyor...
Umudu yeşertmek için;
Bireysel Sorumluluk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder