2 Nisan 2013 Salı

Bireysel Sorumluluk...


Kritik bir süreçten geçiyor Dünya,

İnsanın kaderi olduğu gibi Dünya’nın da bir kader çizgisi var,

Ve, biz öldüğümüz gün kader çizgimiz son bulsa da ,

Dünya’nın kader çizgisi ölen ve doğan her bireyle yeni bir döneme giriyor,

Her yüzyılda bir süreç yeniden hareketleniyor...

Binlerce yıldır Dünya’nın kader çizgisinde ‘kan’ var.

Coğrafyalar değişse de ölümler değişmiyor...

Çok hassas bir sürecin içinde Dünya,

Ortadoğu’da ipler kopmuş durumda,

Uzakdoğu gergin,

Batı bunalımda,

Doğu bloğu arayış içerisinde,

Ve, Türkiye tüm bu entrikaların içinde kendi çıkışının peşinde...

Dünya’nın kader çizgisinde ‘kan’ hiçbir zaman eksik olmayacak bütün insanlığın yaşamı son buluncaya dek,

Ama akan kanın azalması için cesur adımlar gerekiyor...

Türkiye, asırlık gerçeğinin farkında olarak cesurca adımlar atarak geleceğini kendi inşa etmenin peşinde,

Ama bu hiç de kolay görünmüyor...

Doğduğu günden beridir her gece belirsizliklerle uyuyan bir neslin çocuğu olmanın verdiği duygularla belirli bir gelecek için ufukta görünen umuda sonuna kadar destek vermek duygusunu savunuyorum...

Keskin ve kritik bir süreç;

Ve, bu süreci belirleyecek olan; Bireysel Sorumluluk...

Asırlık gerçekler,

Ve, çözüm reçetesi; Bireysel Sorumluluk...

Yeni dönemin en çok kullanılacak olan tabiri...

Bireysel sorumlulukları arttırmak için bireysel farkındalıkları arttırıcı adımlar atmak gerekiyor...

Bu süreçte her bir bireyin attığı adımla ilgili sorumlu davranması,

Belirsiz geçmişin belirginleştirilmesi için oldukça önemli...

Bu ülkede gündemde konuşan;

Belirleyici olan,

Toplum adına karar verenlerin çocukları hiçbir zaman kirli savaşların içerisinde ölmüyor...

Ölenler, gündemden uzak kendi dünyalarında yoksulluk içerisinde yaşayan insanların çocukları...

Kolay olan her zaman başkalarının çocuklarının ölümleri üzerine yorum yapmaktır.

Sana ait ölümler olmadığı vakit her türlü cümleyi kullanmak kolaydır;

Peki ya ölüm benim çocuğuma gelirse korkusunu yaşamalı insan...

Bireysel sorumluluk duygusunu harekete geçirici aktörlere,

İnisiyatif alacak bireylere ihtiyaç var...

Çünkü ‘Barış’ koronun yükselen sesinin arkasından gelecek...

Ölümleri azaltıcı adımlar atmak için,

şünceyi özgürleştirmek,

Bireylerin tartışmalarının önünü açmak,

Tartışılanları olgunlaştırmak,

Ve, çözümü ortaya koymak gerekiyor...

Zor değil bunu başarmak,

Birlikte yaşama kültürünü daha da ileriye götürmek...

Şırnak’tayım panelimiz var...

Bugün yaşamın içerisinde her gün ölümleri yaşayan insanların arasında dolaşırken yaşanan gelişmeleri soruyorum insanlara...

Büyük bir umut,

Ve, büyük bir bekleyiş var...

Şırnak’ın tam karşısında Cudi’nin eteklerinde özgürce piknik yapacakları günlerin hasretliğini yaşıyor insanlar...

Bir Gençlik Evi düşünün duvarları kurşun izleriyle dolu ve insanlar artık yanından geçerken kurşun izlerini görmüyorlar...

Oraya ziyaret amaçlı giden biri için korkunç olsa da orada yaşayanlar için sıradanlaşş...

Bu anormal bir normalleşme;

Kurşun izleri olmayan binalardan buralara bakmak en kolayı,

Ama o kurşun izlerinin arasından Dünya’ya bakmaya çalışmak ise tam tersine zor,

Çok zor...

Beklentilerin bu kadar yükseldiği bir dönemde,

Şırnak sokaklarında dolaşmak,

Doğanın muhteşem dokusunu izlemek,

Ve, bu muhteşem coğrafyanın bir gün turizmle canlanacağı düşüncesini taşımak...

Yeni süreç beraberinde neler getirecek bilmiyoruz;

Belirsizlikler oldukça fazla...

Belirsizlikleri ortadan kaldırmanın temel adımı;

Başta TBMM’de bulunan partilerin,

Ve, mecliste temsiliyeti bulunmayanların ortak ve yüksek bir sesle; İnsan odaklı yaşamın kalitesini arttırıcı adımlar atmasından geçiyor...

Diğer türlü yükselen seslerin birbirine uyumsuzluğu arttıkça;

İnsanların içinde oluşan bu muhteşem inancın yerini daha çok belirsizlikler alacak...

Barışa,

Huzura,

Mutluluğa doğru atılan her adımın yanında olmak,

Tersi yönde atılan her adımın karşısında olmak bizi farklı bir geleceğe,

Ve, bizden sonraki nesillere daha yaşanılır bir yaşam alanı bırakmaya götürür...

Diğer türlü aynı kısır döngünün içinde dönüp dolaşan,

Ve, bir adım ileriye gidemeyen insanlar olarak yaşamlarımızı yaşamak; korkunç görünüyor...

Umudu yeşertmek için; Bireysel Sorumluluk...









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder