GAPGENÇ Festival İptal Edilmiş!
Bu yazıyı okuduğum an zihnim hareketlenmeye başladı…
Kendimi bir anda GAP Bölgesinde geçirdiğim 5 yılda buldum…
Mardin’den Adıyaman’a,
Şırnak'tan Batman’a,
Siirt'ten Urfa'ya,
Antep'ten Diyarbakır'a uzanan günlerime...
Güneydoğu coğrafyasında geçirdiğim o eşsiz zamanlara...
İçimdeki inancın bu memleketteki değişim arzusuna katkı sunmanın en doruğunda olduğu yıllara...
İnancımla gitmiştim,
Daha çocukluktan itibaren içimde olan üretme arzusuyla gitmiştim...
Ve, bir tek amacım vardı özünde bir kaç insanın yaşamına dokunabilmek...
Bu bana yetecekti çünkü bu birkaç kişi bir kaç kişi şeklinde olursa ancak kalıcı olabilecekti...
GAPGENÇ ise yaptığımız en iyi işlerden biriydi.
Genel Koordinatörlüğünü 2 yıl boyunca yapmıştım. Gaziantep’te ilk 41 ülke 81 ilden gençlerle buluşup inancı ortaya koymuştuk,
Siirt’te ise 64 ülke 81 ilden gençlerle bir araya gelmiştik...
Biz Dünya’nın farklı renkleriydik...
Kimimiz Somali,
Kimimiz Fransa,
Kimimiz Güney Kore,
Kimimiz Filistin,
Kimimiz Meksika’ydık ama en nihayetinde apayrı renklerdik,
Ve, gökkuşağının ahengini birlikte oluşturuyorduk...
Gaziantep’te temamız gönüllülüktü çünkü hepimiz gönüllülükle bir araya geliyor ve öğrenirken öğretiyorduk. GAPGENÇ bir eğlence festivali değildi... Bir kabuk kırma süreciydi ve insanların inanç eseriydi... Bu yüzden de ayakta tutmak için gönüllüler her daim gerekiyordu...
İkinci yıl temamız Küresel Vatandaşlıktı...
Atsushi Miyazaki adlı bir adam Japonya’dan kalkıp Van’a gelerek hiç tanımadığı insanların yaşamda kalma mücadelelerine yardım etmek istemişti... Bize ait insanlar depremi yaşamıştı ama Atsushi Miyazaki Van’a gelip bize ait olan insanlara yardım etmeye çalışırken artçı bir depremde vefat etmişti... Dünya’da gerçekten Küresel vatandaşlar vardı ve bunlar din, inanç, ırk, millet önemsemeksizin Dünya’nın neresinde olursa olsun birbirlerine yardım ediyorlardı...
Tam da bu yüzden GAPGENÇ Festival olacaksa Küresel Vatandaşlık ruhuyla olmalıydı dedik Dünya’nın 64 ülkesinden 81 ilinden yola çıkarak Siirt’te buluştuk... Amacımız Siirt’i kurtarmak değildi... Bir kaç gencin yaşamını değiştirmekti o kadar... Çünkü biliyorduk biz, Siirt’i kurtaramayız ancak birilerinin yaşamını değiştirirsek bu şehirde yaşayan insanlar işte o vakit birçok şeyin yönünü değiştirebilirlerdi...
Her iyi güzel iş sistemin içerisinde belaydı.
Biz de iyi yaptığımız işin karşılığındaki belayla mücadele etmek için bir süre dirensek de bir süre sonrada kaybettik...
Ve, GAPGENÇ’le yollarımızı ayırdık...
Aslında bağımız o kadar güçlüydü ki...
Ben, her gittiğim yerde onu anlatıyordum...
O, da her gittiği yer de beni ekrana taşıyordu ve benim onu anlatmama müsaade ediyordu...
Güzel bir birlikteliğimiz vardı...
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı zamanın Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a bile bu festival ulaşmış ve olmadığım bir mekandan benim yaşadığım süreçleri anlatırken GAPGENÇ Festivalini ülkenin en büyük gençlik festivali diye vurgulamıştı...
Sonuna kadar içeriği inanç olan ve Dünya’ya belki de en iyi örnek olabilecek çalışmalardan birinin bu noktaya gelmiş olması üzücüydü...
GAPGENÇ felaketler yaşansa da devam etmeliydi...
Olaylar olsa da devam etmeliydi...
Çünkü acının da mutluluğun da bir arada paylaşıldığı bir yapısı vardı...
Şimdi düşünüyorum da inanarak bir araya gelen gençlerden daha çok o bölgedi çözüme ne katkı sunabilir.
Tüm tarafların ulaşmak istediği birlikteliği Türkiye’nin olmaz denilen coğrafyalarında biz gerçekleştirdik...
Gerçekten oluyor hem de çok güzel oluyor...
Ben,
Sen,
O, bir araya geldik ve gökyüzünün birlikteliğimize gözyaşı dökmesini bile her gittiğimiz yerde yaşadık...
Hani bunu Siirt'te yapmak zordur,
İnsanlar sahiplenmez diyorlardı daha ilk gittiğimiz gün...
Becerebilecek misiniz diyorlardı...
Günlerce gittik,
Aylarca gittik,
Zamanımızı Siirt'te geçirdik ve o şehrin o festivali sahiplenmesini sağladık...
Belediyesinden Valiliğine,
Kurumlarından çalışanlarına,
Irkı, milleti ne olursa olsun herkes GAPGENÇ ruhunun etrafında buluşmuştu...
İptal ettiren nedenler nedir bilmiyorum,
Ama unutulmamalıydı!
GAPGENÇ öylesine bir meyve festivali ya da şehir festivali değildi...
GAPGENÇ teması olan,
Anlamı olan,
İnanarak emek veren insanların festivali,
Farklılıkların buluşma noktasıydı...
Herkesin kendine göre vardır bir açıklaması,
Ben, sadece o bölgenin geleceğine uzanan çatı çalışmalardan birinin iptal olmasına üzülüyorum...
Yerellerdeki en büyük ihtyaç insanların yaşama bakış açısını değiştirmekken,
Yaşamları farklılıklaştırmak isteyenlerin emeği ortadan kalkıyordu...
GAPGENÇ bir kamu kurumunun ürünü gibi görünse de bu sadece finansal kaynak safhasına katkı sağlayan taraftı. Asıl paydaş GAPGENÇ Festivali de sivilleştiren gençler ve sivil toplum kuruluşlarıydı...
Yeni bir Türkiye inşa ediyoruz.
Yeni Türkiye’nin yolunun bizim korkularımızı aşmanın ardında gizli olduğunu unutuyoruz...
Korkularımızı aştıkça asıl aradığımız mutluluk bizleri bulacaktı...
Bugün üzüldüm!
Üzülmemin nedeni ise daha bir kaç gün önce yeni görevimdeki arkadaşlarımla GAPGENÇ’in filmini zilemiştik...
Ve, oradaki hikayedeki sevgiyi her izleyenin yakaladığı gibi onlar da yakalamıştı...
Selamlar
Ahmet K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder