5 Ekim 2018 Cuma

Bakarsan görürsün, Bakmak ve Görmek...

İsmail Devrim,

Belki babasın,

Belki baban karşında,

Belki de baban şu anda toprağa emanet,

Ama bir yerlerde sende ben gibi baba derken hep yüreğin titredi.

İsmail Devrim mi?

O, da oğlu baba derken yüreği titreyen bir adamdı.

Neden intihar eder bir insan?

Kaldıramayacağı yükler omuzuna yüklendiği an,

Gözlerinin önünde ailesinin eridiğini gördüğü zaman,

Boşluğun içerisine düşüp çıkamadığı vakit,

Başlar sorgulama süreci,

O vakit işte gözün görmez hiçbir şeyi,

Soluk almakla almamak arasında ince bir çizgide gidip gelirken,

Boşluk seni teslim alır ve götürür.

Böyle midir gerçek sende bunun böyle olduğuna mı inanıyorsun?

O vakit sende aldanıyorsun ve kendini kandırıyorsun,

İsmail Devrim,

Benim hiç görmediğim,

Senin hiç tanımadığın bir insandı,

Ama insan olanın bilinç altında korkunç bir iz oluşturdu.

Babanı düşün şimdi aynı evde uyuduğun,

Evladını düşün karşında oturan,

Toprağa teslim ettiğin ve her gece özlediğin babanı düşün bir an,

O pantolonu alamadığı için intihar eden ya senin baban olsaydı?

Ya da daha korkuncu evladına alamadığın için intihar eden sen olsaydın…

Korkunç bir hal alıyor dünya,

Paylaşmayı bilmiyoruz,

Korkunç bir şekilde sadece kendimizi düşünüyoruz,

Benim, her şey sadece benim olmalı diyerek gözlerini karartmış ve öylece etrafına kayıtsız kalmış insan gibi görünen yığınlar arasında soluk alıyoruz,

Müslümanlık,

Allah,

İnanç diyoruz,

Ama anlamlandırmadan yaşıyoruz.

İsmail Devrim,

İnsanlığın geldiği noktaya dayanamayarak gitti,

Ve, giderken hepiniz ölümümün sorumlususunuz çünkü bu duruma ben kendimi değil hepimiz birbirimizi getirdik der gibi gitti.

Ellerine kan bulaşmak diye bir kavram vardır duydun mu?

Her zaman birini öldürmekle ele kan bulaşmaz,

Bazen hiç tanımadığın bir insanın ölümü bile ellerine kan bulaştırır,

İsmail Devrim bunlardan biriydi,

Ellerimizde kan var,

Ve, bu kanın hiçbirimiz farkında değiliz,

İlk değildi İsmail Devrim,

Farksızdı Emine Akçay’dan,

Kimdi Emine Akçay hatırlıyor musun?

Unuttun değil mi?

Çocuklarını ısıtamadığı için intihar eden kadın vardı ya işte oydu.

Biri anne biri baba,

Anneni düşün ve sonra babanı,

Varsa eğer yanı başında duran çocuğunu,

Şükürle kaldır ellerini semaya ve dua sahibine seslen şükür ile,

Ve, unutma şu an hayattasın,

Ve, daha çok hayatta kalmanı sağlayacak olan tek şey paylaşmak,

Paylaşmayı öğretmek,

Ve, etrafına karşı kayıtsız kalmamak,

Çağ kayıtsız kalmaya karşı bir bir sürüklerken bizi,

Direnmek,

Ve, insan gibi görünen varlıklara benzememek için mücadele etmek gerek,

Günlerdir her gece uyurken İsmail Devrim ismini düşünüyorum,

Ve, sonrasında hiç tanımadığım Emine Akçay’ı,

En korkuncu da arkalarında bıraktıkları yavrularının yaşamları boyunca üzerlerinden atamayacakları izleri,

Peki ya sen?

Unuttun nasıl olsa değil mi?

Ama farkında değilsin inandıklarının sana yüklediklerinden bir tanesi de senin de avuçlarının kana bulanmış olması,

Bakarsan fark edersin,

Bakmak ve Görmek…









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder