Neredeyse her gün yeni bir olay,
İnsani ve vicdani duyguların körelmiş olması,
İnsanlar arasında adil paylaşımın olmaması,
Vicdani birlikteliğin olmaması,
İnsanın insana olan saygısını kaybetmesi,
Korkunç bir düzenin içinde yaşıyoruz,
Yaşamlar her gün daha korkunç bir hal alıyor,
Ekonomik çıkmazlar,
İnsanların mutsuz olması,
Hayal edilen ile gerçek olanın birbirinden uzak olması,
Dünya içerisindeki adaletsiz gelir dağılımı,
Küçük kesiminin bütün refahı elinde bulundurması ama geriye
kalanların ekonomik çıkmaz içerisinde olması,
Yeni bir isim eklendi korkunç ölümlerin arasına,
Sibel Ünli,
İstanbul Üniversitesi öğrencisi gencecik bir kız,
Attığı tweet 1 TL kartında kaldığını söylemesi yemek için
sonrasında 1,40 kuruşmuş demesi,
Dayanılmaz bir sürecin içerisinde kendine çıkış kapısı
olarak intiharı görmesi,
Ve, yaşamına son vermesi,
Gitti bir genç daha gitti,
Bir annenin babanın evladı,
Birilerinin kardeşi,
Birilerinin yeğeni,
Birilerinin arkadaşı,
Ama gitti,
Neden intihar eden bir genç?
Neden kendisine verilmiş zamanı yaratıcının hediyesini
sonlandırmak ister?
Tıpkı sana da hediye edildiği gibi ona da hediye edildi
yaşam hakkı,
Sen seçemediğin gibi o da seçemedi ne ailesini, ne doğduğu
şehri, ne de görüntüsünü,
Rab yarattı ve hediye etti yaşamı,
Zamanın içinde vakti geldiğinde geliyoruz yaşama sonrasında
ise vakit dolduğunda gidiyoruz,
Neden bu süre içerisinde yaşamı daha mutlu bir şekilde
yaşamak için paylaşmak yerine ben egosuyla her şeyin sahibi olmaya çalışanların
korkunç hırslarının sonuçlarını yaşıyoruz?
Sorumluluk sahibi aktörlere ihtiyacı var dünyanın,
İnsani ve vicdani duyguların harekete geçmesine ihtiyacımız
var,
Görmüyoruz,
Yanı başımızdakinin yaşadığı sorunları görmüyoruz,
Ve, birbirimize yardım etmeyi denemiyoruz,
Tam tersine yardım ettikçe anlamlanacak yaşam,
Yeni bir projeye başladık,
Gönüllülük üzerine işin özünde gençliğin arasındaki paylaşım
sürecini güçlendirmek var,
Birbirini tanımayan insanlar bir araya gelecekler ve ortak
bir amaç etrafında buluşarak birebirlerinin daha çok yanında olmak için
yapılması gerekenleri konuşacaklar,
Benim sana senin bana ihtiyacın var,
Yaşam birliktelikle anlam kazanan bir süreç,
Ve, birlikte olmazsak hem sen kaybedeceksin,
Hem ben kaybedeceğim,
Ve, bundan bir asır sonrasında hiçbirimiz bu dünya üzerinde
değilken bizden sonraki gelecek nesiller hepimizi nasıl anacaklar?
Nasıl anılmak istiyorsun?
Her insanın nasıl anılacağına kendisinin karar vermesi
gerekiyor,
Gönüllülük dediğimiz tam da bu noktada başlıyor,
Anılma şekline karar vermekle,
Ben, paylaştığım bir hikayeyle anılmak istiyorum,
Ve, benin içindeki benlerin sayısını arttırarak koca bir Biz
olmamız ve birlikte mücadele ettiğimiz bir süreci başlatmamız gerekiyor,
İlk durağımız Bursa,
İkinci durağımız Konya,
Üçüncü durağımız ise Bingöl olacak,
Birbirimizi ayrıştırmadan gençler olarak siyasi görüşlere
bakmaksızın farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görüp bir araya geleceğiz,
Ve, bir hikaye başlatacağız,
Peki ya sen,
Senin hikayen ne olacak?
Senin karar vermen gereken de bu…
Kararlar verildikçe paylaşım artacak ve hepimizin ihtiyaç
duyduğu mutluluk aramızda yayılacak…
Mekânın cennet olsun Sibel,
Gözümüzün önündeki seni de görmedik,
Ve, ölümünün öncesinde bir şey yapamadık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder