İnsanları ikiye ayırıyorum,
Bekleyenler ve harekete
geçenler,
Bekleyenler sürekli olarak
mazeret adlı sığınağa girerken,
Harekete geçenler
sığınakların cazibesine karşın yolculuklarına devam ediyor.
21. yüzyıl tam bir hareket
çağı,
Nesiller arasındaki uçurum
ve anlaşamama süreci derinleşmeye devam ediyor,
Her bir nesil artık
gezegenler kadar birbirinden uzak,
Birbirimizi görüyoruz,
Birbirimizden haberdarız
ama mesafeler ışık yılları kadar uzak,
Ve, uzaklaşmaya devam
ediyoruz.
Covid19 gezegenlerin en parlağı,
En dikkat çekeni,
En büyüğü olan Z kuşağını
en sert şekilde vurdu.
Bu yıkımın oluşturduğu
etkiyi kestirmek için aradan en az bir 20 yıl geçmesi gerekiyor,
Bugünün karar vericileri,
Siyasi aktörleri meteor
yağmuruna yakalandılar.
Ya meteorlara karşı doğru
tedbirleri alarak gelecekte eşsiz bir aktör,
Ya da korkunç cümlelerle
hatırlanacaklar.
Teknolojik dünya tarihi
eski tarih gibi değil,
Her ayrıntıyı kaydeden ve
birebir gelecekte karşımıza çıkaracak olan araçlar mevcut,
Bu yüzden bugün görülmediği
sanılan ne varsa,
Teknolojik tarihin
merceğinde gelecek nesillerin önüne serilecek.
Değişimin ve dönüşümün iki
yolu vardır,
Ya kendi kendini
değiştirirsin,
Ya da gelen dalga ile
değişimin en sertini yaşarsın,
Dünyanın kendi içindeki
değişim süreci karşısında Anadolu’nun değişimi beklenti ve ihtiyaçları
karşılayacak mı?
Kendi kendimizi anlayacak
mıyız?
Muamma gibi görünse de
değil aslında.
Teknolojinin uzaya dönen
nesillerini yakalamak ve kendi gençliğimizin yakalaması için yol açmak
gerekiyor.
Ben, böyle istiyorum,
Ben, böyle yapacağım,
Ben, bunu uygun gördüm,
Ben,
Ben, ben…
Hiçbir hükmü olmayan
cümleler,
Ben ile birlikte Biz’in
istedikleri nelerdir,
Biz kavramını dilden
düşürmeyip içeriğini doldurmadıkça da yol kat etmek maalesef mümkün değil.
Dönüşüm Yolculuğu diye bir
adım attık,
Tek derdimiz var,
81 ildeki dönüşüm
elçileriyle bir araya gelmek,
Ve, birbirimizin
farkındalığını arttırmak,
Sürecin içinde yer almak
için başvurular bir bir geliyor Anadolu’nun dört bir yanından,
Yunus Emre Yazarlık Kampı
yaptık,
Önümüzde ise Astronomi ve
Uzay Kampı,
Sonrasında ise Gençlik ve
Tarım Kampı ve devamı var.
Ya bekleyenlerden olup bir
bir sığınaklara sığınacaktık,
Ya da harekete geçip
sığınaklardan bir bir insanların çıkmasını sağlayıp,
Harekete geçenlerin
dünyasını yakalayacaktık.
Biz, tercihimizi yapalı
epeyce zaman oldu,
Şimdi hikayeler
topluyoruz,
Karşımıza neler çıkacak,
Nasıl hikayeler toplayacağız
hiç bilmiyorum.
Ama bugün bayram sonrası
mesainin ilk günü,
Bir taraftan programlama,
Bir taraftan “Ben”
diyenlerle mücadele etme,
Yol gitme,
Bir taraftan ise akşam
televizyona çıkıp yaşarken öğrendiklerimizi paylaşacağımız bir hafta olacak…
Dedim ya beklemek bize
göre değil,
Bekleyerek geçen ömrün
bereketi olmaz!
İyi haftalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder