BU ORTAK SORUNUMUZ İÇİN
BİR DUYURUDUR.
Sosyal Yoksulluk,
Mavi Balina oyununu
duydunuz mu?
Ya da Furkan, Osman,
İbrahim, Can isimlerini duydunuz mu?
Bir oyun düşünün çocuklar,
gençler oyunun içerisine giriyorlar,
Ve, siz hiçbir şekilde
fark edemiyorsunuz,
Sonra intihar ettiklerinde
acı gerçek ortaya çıkıyor.
Bir süredir yeni bir
yolculuğun içindeyiz,
Haftalardır ülkemizin
farklı bölgelerinde gençlerle buluşuyoruz.
Dijital dünyada milyonların
içinde ama gerçek yaşamda yalnız olan insanları konuşuyoruz.
“Yaşamlar yaşıyoruz,
Bize aitmiş gibi duran ama
aslında bize ait olmayan yaşamlar
Ya benzemek istiyoruz ya
da benzetmek
Ne kendimizi,
Ne de kendimizin
dışındakini;
Olduğu gibi kabul
etmiyoruz
Tüketiyoruz,
Bize ait olan ne varsa bir
bir tüketiyoruz
Bir yaşam var yaşadığımız;
soluklarımızı içinde aldığımız
Bir de yaşam var
hayallerimizde
Hayal ile gerçek arasında
gidip gelirken yaşam bir solukta akıp gidiyor”
İnsan Yaşamına Dokunmak
kitabının arkasında yazan cümlelerdi bunlar.
Dijital dünya bir hortum
gibi etrafındaki herkesi içine çekiyor,
Bir tarafta benzemek bir
tarafta benzetmek isteyenler,
Korkunç bir mücadele
içinde insanlar.
Unuttuk bize ait ne varsa
unuttuk!
Eskiden top oynayacak
sahamız yoktu,
Arabaların geçişine
aldırmaksızın yolun ortasında taşlardan kaleleri yapar saatlerce top oynardık,
Şimdi her yerde sahalar
var,
Ama içinde oynayan
çocuklar yok.
Çocuktuk,
Oyun alanları, parklar
yoktu,
Kendi oyunumuzu kendimiz
yapardık mahallenin sokaklarında,
Gazoz kapağı toplardık
mesela,
Yere atılan kibrit
kutularının kapaklarını toplardık mesela,
Rengarenk bilyelerimiz
vardı bizim mesela ayakkabının topuğunu eskitmek pahasına çukurlar açar
oynardık,
Okuldan aşırdığımız
tebeşirlerimiz olurdu bizim,
Mahallede asfaltta seksek
oynamak için,
Sonra hayatımıza
bilgisayarlar girdi,
Ve, sokakları unutarak bir
bir internet kafelerde daha sonra evlerimizde kilitledik kendimizi ekranların
içine.
Duygularımız vardı bizim
dolu dolu yaşadığımız,
Kalbimizde hissettiğimiz,
Uğraşmazdık başkalarının
yaşamlarıyla,
Paylaşmak diye bir kavram
vardı hayatımızda,
Sonra sosyal medya
araçları çıktı,
İlk dönemini hatırlayın
her şey güzeldi;
Unuttuğumuz çocukluk
arkadaşlarımıza,
Mahallelerimizdeki güzel
anıların parçaları insanlara,
Ortaokul, lise ve
üniversiteden izini kaybettiğimiz arkadaşlarımıza ulaştık,
Buluşmalar gerçekleştirdik,
Anıların üzerinden geçtik,
Aradan yıllar geçmişti ama
her şey aynıydı.
Sosyal medya; kendimizi
göstermek istediğimiz,
Beğenilmek için
çabaladığımız,
Kendimizden uzaklaşıp
başkalarına dönüştüğümüz,
Benzemek ve benzetmek
istediğimiz,
Bize ait olmayan
hayatların içinde yaşadığımız bir sürecin içerisine hapsetti bizi.
Farkında olmadan
yalnızlaştık,
Bir taraftan milyonlarca
insanın içinde ama gerçekte etrafında kendinden başka kimse olmayan insanlar,
Herkesin mutlu görünmeye
çalıştığı bir dünya,
Duygularımızı kaybettiğimiz,
Hissiyattan uzaklaştığımız
bir süreç,
Dedim ya yeni bir
yolculuğa çıktık,
Farklı bölgeleri
geziyoruz,
Gençlerle bir araya
geliyoruz ve Sosyal Yoksulluk kavramını konuşuyoruz.
Önceki gün İzmir’de Ege
Bölgesi çalıştayına başlamadan önce katılımcılarla birlikte yemek yerken ekrana
kitlendik,
Çünkü haftalardır her
yerde konuştuğumuz Mavi Balina adlı oyun bir can daha almıştı.
Mesele sadece Mavi balina
değil,
Dijital dünya her gün yeni
insanları içine çekiyor ve hapsediyor,
Hayatta olduğunu
zannettiğimiz ama özünde hayatta olmayan o kadar çok insan var ki etrafımızda,
Önümüzdeki günlerde 81
ilden gençlerle Konya’da Sosyal Yoksulluk Zirvesi gerçekleştireceğiz,
Çocuklar, gençler çok şey
istemiyor,
Sadece birilerinin
kendilerini dinlemesini istiyor,
Dinlemediğimiz vakit
anlayamıyoruz,
Anlayamadığımız içinde ölümler
karşısında çaresiz kalıyoruz.
Bir bir duyuru metnidir
dedik ya;
Projemiz kapsamında
ülkemizdeki tüm gençlere, insanlara ulaşamayız ama 14 Kasım Salı günü saat
19:00’da #SosyalYoksulluk hashtagei ile dinlenmek isteyen gençlerin,
söyleyeceklerim var diyen gençlerin düşüncelerini öğrenebiliriz.
Öyle çok büyük amaçlarımız
yok bizim;
Furkan, Osman, İbrahim,
Can isimlerini duydunuz mu? Diye sordum ya sözün başında,
Biz, onların ölümlerine
engel olamadık,
Ama belki bu bataklık
dünyasının içinde olan ama bunun farkında olmayan bir gencin farkındalığını
oluşturursak işte o zaman amacımıza ulaşmış olacağız.
#SosyalYoksulluk ile
ilgili söyleyecek sözüm var diyen herkesi Salı akşam 19:00’da sosyal medyada
paylaşım yapmak için bekliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder