Bir yıl önce başladı Sosyal
Yoksulluk Projemizin hikâyesi,
Dijital dünyada milyonların içinde ama gerçek yaşamda
yalnız olan bir nesil yetişiyor,
Teknolojiyi üreten değil tüketen bir nesil var,
Bizim teknoloji üreten,
Ve, teknolojinin derin dünyasının içinde parçaları
birleştirerek dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabetimize güç katacak nitelikli
bir beşeri sermayeye ihtiyacımız var dedik,
7 bölgede çalıştaylar yaptık,
Hiç tanımadığımız,
Dünyaya bakış açısını bilmediğimiz,
Sadece “Benim Sosyal Yoksulluk” ile ilgili
söyleyeceklerim var diyen gençleri TBMM, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon
Başkanımız Hocam Mehmet Babaoğlu öncülüğünde bir araya getirdik,
Bölgesel olarak ortaya koyduğumuz sonuçları ulusal
ölçekte 81 ilden gençlerle gerçekleştirdiğimiz Sosyal Yoksulluk Zirvesinde 5
gün boyunca tartışarak ortaya bir bildiri koyduk.
Zirve sonrasında tüm katılımcılarımız Anadolu’nun farklı
coğrafyalarına doğru yola çıktılar,
Farkında olmadan dünyaya birbirlerinden çok farklı bakan,
normal şartlarda belki de bir araya gelmeyecek olan gençler arasında eşsiz bir
köprü oluşmuştu,
Gençler bulundukları şehirlerde kazanımlarını daha fazla
kişiye ulaştırmak için birer çoğaltıcı olup gittikleri yerlerde Sosyal
Yoksulluk kavramını anlatarak,
Hikayelerine hikaye kattılar,
Kimi üniversitesinde konferans düzenledi,
Kimisi döndüğünde lisedeki arkadaşlarına anlattı,
Kimisi mahallesinde arkadaşlarını toplayıp onlarla
paylaştı,
Kimisi oturduğu çay ocağında çay içerken sohbetinde
arkadaşlarına kazanımlarını aktardı,
Ama oluşan bağ hiç kopmadı,
Zaten Sivil Toplum alanında çalışmanın, bir şeyler
yapmanın en güzel tarafı da bu değil miydi?
Yıllar öncesinde tanıştığımız insanlarla aradan onca yıl
geçtikten sonra bir araya geldiğimizde her seferinde aynı yerden devam etmeyi
ilk öğrenmemiş miydik?
İşte tam da bunu yeni gençlere aktarmak için topluyorduk
bu hikâyeleri.
Sosyal Yoksulluk Projesi,
Başlattığımız hikaye,
Dokunduğumuz yaşamlar,
Devam etmesi ve ortaya çıkardığı bildiriyle kalmaması
gereken bir projeydi.
Şimdi yeniden yola çıkma vakti 1 – 5 Mayıs tarihleri arasında
Konya’dan başlattığımız hikayeyi bu sefer Anadolu’nun bir başka coğrafyasında
81 ilden gençlerle Şanlıurfa’da devam ettirmek için yola çıkıyoruz,
Tam da bildiriye noktayı koyduğumuz yerden devam
edeceğiz,
Hikayeyi başlatanlar olarak,
Hikayeye ortak olmak isteyenlerle buluşacağız,
Dünden bugüne ortaya koyduklarımızı önce birbirimizle
paylaşacağız,
Ve, Sosyal Yoksullukla ilgili,
Gençliğin gündemi ile ilgili,
Gençliğin tüketen değil üreten yönünü güçlendirmek için neler
yapabilirizi konuşacağız.
Yine farklılıklarıyla çıkacaklar yola gençler,
Biriktirdikleriyle bir araya gelecekler,
Ortak gelecekleri için farklılıklarının Gökkuşağı gibi ahengini oluşturacaklar,
Ötekileştirmek yerine pekiştirmek gerek diyecekler,
Eğlenirken öğrenecekler,
Öğrenirken öğretecekler,
Biz, mükemmel değiliz,
Aslında olmak zorunda da değiliz,
Sadece bir araya gelerek birlikte bir şeyler yapmamız önemli olan diyecekler...
“Konuşmak için değil, gençleri dinlemek için” diyerek
başlattığımız yolculuğumuz “Tüketmek için değil, üretmek için” sloganıyla devam
ettireceğiz.
Ortaya ne çıkacak bilmiyoruz,
Sonuçları yine sizlerle paylaşacağız,
Ama bildiğimiz öyle çok büyük hedeflerimiz olmasa da
kendi adımıza ileride anlatacak hikayeler toplamaya çalışıyoruz,
Çünkü biliyoruz ki bu çağın en zenginleri hikayesinin sayısını arttıranları,
Ve, onlardan biri olmak için küçük adımlarla mahallelerin
arka sokaklarında yürümeye devam ediyoruz,
Her seferinde farklı insanlarla karşılaşıyoruz,
Sonra aradan yıllar geçse de birbirimizi asla unutmuyoruz...
Neden mi?
Çünkü gerçekten bize ait her şeyi kapının dışında bırakarak samimiyetimizle buluşuyoruz,
Samimiyet...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder