26 Mayıs 2018 Cumartesi

Hocamla Hikaye Toplamak - 3

Hocamla Hikaye Toplamak - 3

Aile olmak,

Hepimizin vardır bir ailesi,

Yanında olsak da olmasak da her daim birlikteliği hissettiğimiz çekirdek bir ailemiz.

Nedir ailemizi ayakta tutan?

Tabiki; sadakat,

Hani üzüntümüzde mutluluğumuzda her seferinde duygularımızı paylaşmak için yanımızda görmek istediğimiz kutsal bir hediyedir aile olmak...

Yaşımız ilerledikçe hayaller kurmaya, sonra bu hayallere en yakın olanların hayalleriyle hayallerimizi birleştirmeye ve ailemizin yanında yeni bir aile kurmaya başlarız,

İnandıklarımız, savunduklarımız, değerlerimiz, düşüncelerimiz ve mücadele ettiklerimiz birbirine benzeyen insanlarla buluşur ve yolcuğumuzu birlikte devam ettiririz. 

Bazen bir hayal ortaya koyar birileri etrafında 3 - 5 kişi bir araya gelir sonra da milyonlarca insanı bu hayale inandırır.

17 yaşındaydım AK Parti’nin kurulduğu dönemde,

Bingöl’de 1 Mayıs 2003’te deprem olmuş sonrasında acının yaşandığı bir şehrin enkazı adeta üzerimize çökmüştü,

Eski ismi ile Karaelmas İlköğretim okulu yeniden yapılmış ve açılısını kendisine inanan birkaç kişiyle yola çıkmış ve sonrasında milyonları inandığı hayalin etrafında birleştirmiş Başbakanımız yapacaktı,

Türkiye’nin ilk AB Ulusal Ajans Projemiz olan Herkese Kitap Projesiyle 13 kütüphane kurmuşuz birini de Karaelmas İlköğretim okuluna,

Ve, içeride bekliyorum,

Dönemin Başbakanı gelecek ve ben projemizi anlatacağım diye heyecanlıyım,

Geldi, program aksıyor diye açılış yapıldı,

Ve, okulu gezmeden gittiler,

Sonrasında bende bir burukluk projemizi anlatamamanın heyecanı kalmıştı içimde,

Sonra aradan geçen 10 yıl ve Facebook duvarımda yazan bir yazı Başbakan seni anlatıyor,

Finlandiyalılarla bir projedeyken ekranın karşısına koşmam,

Benim anlatamadığım projeyi başkaları anlatmıştı Cumhurbaşkanımıza sonrasında 10 yıla sığdırdığımız projeler dahil anlatıyordu,

O gün anlamıştım verilen emeğin asla boşa gitmeyeceğini,

Sen, samimiyetle çalıştıktan sonra emeklerinin beklediğin gün olmasa da bir gün mutlaka karşılık bulacağına. 

Aile olmak, inandıklarınla birlikte roller değişse de yürümekti aslında...

Hocamla yola çıkarken ilk olarak bizi, ekibini ailesi olarak kabul etmişti ve bize bu bilinci vermenin ötesinde sahiplenme duygusunu hissettirmişti,

İlk aday adayı olduğumuz dönemde ziyaret ettik bütün teşkilatları ve her bir teşkilata girdiğimizde Hocam “evin oğlu” hikayesini anlatmıştı. Gerçekten kendimize ait evin içine girer gibi girdik her seferinde,

Bizi karşılayan teşkilat mensupları aynı hayallere inandığımız, ortak düşüncelerde buluştuğumuz evin farklılıklarıyla bir araya gelmiş çocuklarıydı. 

Hani öyle çok büyük hayallerimiz yoktu bizim ama farklılıklarıyla bir araya gelen insanların rekabeti bir kenara bırakarak,

Ben, duygusundan uzaklaşarak Biz duygusu ile birbirine kenetlenmesinin hayali vardı hep zihinlerimizde,

İçimizde de azımsanmayacak kadar Ben diyen insanlar vardı ama Ben diyenlere inat Biz dersek ancak ortaya konan hayalleri gerçekleştirebileceğimize inanıyorduk,

Diğer türlü insanlar birbirleriyle uğraşmaktan memlekete hizmeti unutuyorlardı,

Tıkadık kulaklarımızı etrafımızda olan her şeye,

Ve, gittiğimiz her yerde bir aile olmanın gerekliliklerinden ve birlikteliğin öneminden bahsettik,

Hani bir elin nesi var iki elin sesi var atasözünde olduğu gibi,

Bizim sesleri yükseltmek için elleri birleştirmemiz ve kenetlenmemiz gerekiyordu öyle de oldu,

Önce küskünleri bir araya getirdik,

Bizden önce siyaset yapanları ötekileştirip kötüleyenleri hemen susturduk,

Çünkü biliyorduk bir gün bizim içinde milletvekilliği bitecekti ve bugün senden öncekilerin kötülenmesine müsaade edersen yarın aynı şeyler mutlaka seni de bulurdu....

Odağımıza aldığımız ilçelerimiz vardı bizim;

Beyşehir, Derebucak, Hüyük, Doğanhisar, Seydişehir, Çumra, Derbent, Karatay, Ilgın, Karapınar öncelikli ilçelerimiz,

Teşkilatlarımızın ilçe içerisinde birlikte hareket etmesi değil sadece, birbirleriyle komşu olan ilçelerinde birlikte hareket etmesi için ortak buluşmalar gerçekleştirdik,

Diyalog güçlendikçe birliktelik artacak,

Ve, birliktelik arttıkça hayallerimiz ortak bir şekilde gerçekleşecekti...

Görev değişimi olduğunda eski ve yeni diye hiç ayırmadık,

Eski de yeni de aynı ailenin ortak çocuklarıydı sadece oturdukları sandalyeler değişmişti o kadar,

Biz ötekileştiren değil, ötekileştirilenleri birleştiren bir aile olmalıydık bunun için görev değişimleri sadece bir kan değişikliğiydi hepsi o kadar,

Aile olmak,

Hepimizin vardır bir ailesi,

Yıllar öncesinde yaşadığım duyguyu sanki yeniden yaşıyorum, 

Biz, samimiyetle verdik emeğimizi ve verilen emeğin karşılığının her zaman gününde gerçekleşmeyeceğini bilenlerdeniz,

Şimdi yeniden emek vermeye, ailemizi güçlendirmeye devam ediyoruz,

Bir yerlerde birileri yine biz orada olmasak da yaptıklarımızı hatırlayacaktır,

Ve, hatırlandığımız her yerde yüzümüzde bir tebessüm belirecektir,

Aile olmak,

Ait olduğun ailenin kıymetini bilmek güzel bir şey,

İyi ki varsınız AK Partimizin İl, İlçe, Kadın, Gençlik, Mahalle teşkilatları ve teşkilatlara güç veren Gönüllüleri hepinize ayrı ayrı teşekkürler. 



25 Mayıs 2018 Cuma

Hocamla Hikaye Toplamak - 2

Hocamla Hikaye Toplamak - 2 

Suat Uzun,

Yaşar Şan,

Ömer Kalemci,

İsmail Nayernazlı,

Hacı Ali Eken,

Nuri Köroğlu,

Faruk Koçer,

Rahmetli Ahmet Küçük,

İsmail Kaya,

Yasin Sümbül,

Mehmet Harman,

Edip Pehlivan,

Ömer Topbaş,

Saymakla bitmez ki, 

Kim bunlar diyorsunuz şimdi,

Ekip arkadaslarımızdan sadece birkaçı,

Mahallelerimizin Muhtarlarından bazıları,

Herkesin ismini saymak mümkün olsa keşke ama kalbimden bir bir herkes geçiyor şu an,

Hocamla topladığımız hikayelere eşlik eden abilerimiz, kardeşlerimiz,

Birlikte yol yürüdüğümüz, birlikte hizmet etmek için mücadele ettiğimiz,

Esen rüzgara göre yön değiştirmeden birlikte inandıklarımız için mücadele ettiğimiz yol arkadaşlarımız bizim,

Bir ekip işidir siyaset ve birlikte yürüdüğünüz ne kadar çok insan varsa o kadar fazla insanın yaşamına dokunursunuz,

Her tanıştığımıza,

Bize her gelene,

Sen diye bir şey yok artık sende biz’densin dedik,

Belki de bu yüzden hiç gitmediğimiz yerlerde bile dualara ortak olduk,

Neredeyse dört yıl boyunca gecenin bir yarısı, sabahın ilk saatlerinde uykudan bir anda uyandıran telefonlar,

Acaba bir yerde bir şey mi oldu diye duyulan endişe ve sonrasında gelen talebe bulunan çözümle karşılıklı edilen tebessümler,

Tebessüm ettik hep birlikte bulduğumuz her fırsatta gittik Karatay Muhtarlar Derneğimize sobanın kuzinesine koyduğumuz patatesleri soyarak bol tereyağı ile çocukluğumun en güzel tatlarını anımsadık,

Gerek yoktu zaten fazlasına mesele muhabbet, mesele memleket olunca çayın tadı zaten bir başka oluyor,

Güven üzerine kurulu bir süreçtir siyaset,

Ne kadar kişiye güvenirsen o kadar çok hizmet edersin,

Güveni yitirirsen yalnızlaşırsın ve sonrasında kaybolursun,

Hocamın en büyük özelliği güvenmekti,

Güvendiğinden belki de hiç Ahmet ne yapıyor diye merak etmedi,

Hissedilen güvenle tek bir milletvekili gibi değil,

Güvenliklerimizle birlikte yüzlerce Vekil gibi çalıştık,

Şimdi Milletvekilliği bayrağını devrederken Hocamla topladığımız hikayelerin en büyük ortağı olan Muhtarlarımıza teşekkür etmeden geçmek olmazdı,

Konya’da yetişmemiz gereken ne varsa onlar ilettiler bize,

Hiç tanımadığımız insanların hikayelerine Muhtarlarımızın verdiği bilgilerle ortak olduk,

Konya, şanslı bir şehir çünkü yaşadığı mahallenin sorunlarıyla hemhal olmuş,

Dertlenen, 

Ve, dertlendiği ile çözüm arayan muhtarları var bu şehrin...

Biliyoruz hangi mahalleye gidersek gidelim yine bir araya geleceğimiz Muhtarlarımız,

Bir araya geldiğimizde birbirimizle hikayelerimizi paylaşacağımız,

Yapabildiklerimizi, yapamadıklarımızı konuşacağımız dostlarımız var bizim,

Hani bir seferinde Beyşehir’e gitmiştik,

Beyşehir Kültür Merkezinde gerçekleştirdiğimiz etkinlikte bir anda ekranda farklı mahallelerden Muhtarlarımız “Benim için Mehmet Babaoğlu” diye başlayan cümlelerle Hocamı anlatmışlardı,

Hocamı anlatan her bir cümle aslında birlikte yürüdüğümüz yollarda bıraktığımız izleri anlatıyordu,

Şimdi yine Konya’da mahallelerde olacağız,

Mahallelerin arka sokaklarında Muhtarlıkların önünden geçtiğimizde bizi her gördüklerinde tebessüm eden dostları gördüğümüzde tebessümleri paylaşmaya devam edeceğiz,

Ait olmadığın bir şehre ait olmak,

Ve, ait olmadığın şehrin mahalllerinin bir sakini olmak,

Vicdanda hissedilen huzur,

Ve, yüzde beliren hafif bir tebessümle yürümek...


Allah razı diye kalplerden yükselen seslere bir amin de benden Hocam...

24 Mayıs 2018 Perşembe

Hocamla Hikaye Toplamak...

Hocamla Hikaye Toplamak...

Türkiye’nin ilk AB Ulusal Ajans Projesini gerçekleştirdiğimizde kullanmıştım hikaye toplamak kavramını,

Sonrasında aradan geçen yıllar ve toplanmaya devam eden hikayeler,

Hiç tahmin etmiyordum bir gün Konya’ya yolumun düşeceğini,

Sanırım çok fazla hesap yapmamaktan mesele İnsan Yaşamına Dokunmak olunca,

Ne coğrafyaların,

Ne dillerin,

Ne şehirlerin,

Ne de farklılıkların bir anlamı oluyor,

Gidiyorsun,

Hikaye toplamak seni nereye götürürse oraya gidiyorsun,

Sonuçta biliyorsun gittiğin yerde kaldığın yerden devam edebileceğin hikayelerin hep seninle geliyor,

Konya,

Büyük görünen ama özünde küçük bir Anadolu şehri,

Geldiğim gün tanıdım Hocamı,

Ne KOP İdaresine ilk girdiğim o günü ne de Başkanın makamına çıktığımda yaptığı o ilk konuşmayı,

Tanımadığım bir insan ilk defa beni etkilemişti,

Önce KOP’ta başladım hikayeler toplamaya,

Sonra hikayeler toplarken fark ettim, hikayeleri benden daha zengin olan bir Başkanla çalışıyordum ve ilk defa bir yöneticimin hikayelerine ortak olmak için mücadele etmeye başladım,

Zenginleşmenin en güzel adımıydı hikayelere ortak olmak,

Ve, Hocamın hikayelerine ortak olma sürecim başladı,

Ya 2 ya da 3 Şubat’tı makamına çağırdı heyecanla çıktım yukarıya bir niyetim var dedi,

Ve, siyasete gireceğini söylediğinde heyecanlanmıştım,

Çünkü benimde hayallerimden bir parça taşıyordu hani hep başladığımız projeleri bir adım daha ileriye götürmek için bir fırsat belirmişti önümüzde,

Hiç tanımadığım bir coğrafya Konya,

Önce tanımalıydım Anadolu’yu nerede ne var bilmeliydim,

Öğrenmeliydim,

Her şeyi bir kenara bırakarak karış karış gezmeye başladık Konya’yı,

Araba gittikçe Hocam anlatıyordu,

Konya’yı bana sil baştan tanıtıyordu,

Gittiğimiz yerlerdeki talepleri ve şikayetleri dinliyorduk,

İnsanların taleplerini dinledikçe farklı olmamız gerektiğini anlıyordum,

Farklı olmak için ilk felsefe ulaşılabilir olmaktı ve insanların dertlerine ortak olabilmeyi becerebilmekti,

Öyle de oldu,

Ben’den olmayan insanların hepsini Ben’den kabul ederek çoğu zaman gittiğimiz yerlerde nerelisin diye sorduklarında verdiğim cevap hep hangi ilçedeysek oralı olduğumu söylemekti,

Bazen Beyşehirli,

Bazen Hüyüklü,

Bazen Derebucaklı,

Bazen İçeriçumralı,

Bazen Emirgazili,

Bazen Seydişehirli,

Bazen Yunaklı,

Bazen Cihanbeylili olduk,

Ama gittiğimiz her yerde bizim gibi kafası kırık birilerini bularak sohbetlerine ortak olduk,

Gelen her talep bir vebaldi ve bu vebali yüklenmemek için kendimize basit bir yol seçtik. Yapabileceğine Evet de yapamayacağına Hayır de,

İnsanlara umut verme,

Yapamayacağımız hiçbir şey için vermedik kimseye umut,

Çünkü umut verirsen insanlara sonrasında seni ne arayan olur nede soran,

Zorlu bir süreçti bizimkisi aslında iki seçim üst üste yaşamak,

Başbakan’ı olan ve sonra Başbakanını kaybeden bir şehrin atmosferini yaşamak,

Dik duruşu öğrenme süreciydi benim için,

Hani öyle eğilip bükülmeye gerek olmadığını meselenin hani sivil toplum çalışmalarında yaptığımız gibi gönüllülük esaslı çalışmak olduğunu öğrendik,

Çok fazla çalmazdı Hocamın makamının telefonu aslında pek arayan da olmazdı çünkü gece gündüz hem Hocam hem de ben telefonlara cevap vererek yetişmeye çalışıyorduk herkese,

Sen ulaşılabilir olunca çok fazla çalmıyor telefonlar Meclis’te,

Neredeyse 4 yıl oldu Ankara’da Meclis’te görev yapalı,

Neler yaptık bilmiyorum,

Neler becerdik bilmiyorum,

Duamı aldık yoksa ah mı aldık bilmiyorum,

Ama dua toplamak için çıktık biz bu yola,

Çoğu zaman öyle de oldu,

Kıreli’den böbrek hastası bir amcanın hasta haliyle oğluna iş bulmak için gelmesi ve gittikten sonra vefat haberini almış olmak,

Sonrasında oğlunun işe girdiğini belki de o görmedi ama bunu biliyor olmak sonsuz bir huzur verdi mesela,

Ayrım yapmadık öyle kimseyi,

Gelen herkese açık kapımız dedik,

Sorgulamadık,

Ayrıştırmanın değil birleştirmenin güç olduğuna inandık,

Küçük adımlar büyük değişimler getirir dedik,

Ve, hani Beyşehir’e her gittiğimizde Hocamla Ahmet bak bak burası da bitmiş, burası da bitmiş diye diye Beyşehir Konya yolunun dizilere konu olan aşkını bitirdik,

Bir aile olmak lazım dedik,

Kimseyi ötekileştirmemek için mücadele ettik,

Ötekileştirenleri de dahil ederek siyaset biter biz Üzümlü ve Huğlu’nun başlattığı aslında hiçbirimizin bilmediği hikayesini büyütmemiz büyük bir hikayeye dönüştürmemiz lazım dedik,

Kimse bilmez aslında pek Hocam Prof. olduğundan dolayı ben danışmanlık değil aslında yanında asistanlık yapıyordum,

Öğrenmek için mücadele ediyordum,

Çünkü bir insan akademisyenliği ve pratik saha adamı olmayı nasıl bu kadar iyi başarıyor anlamıyordum,

Hala anlayabilmiş değilim o başka,

Hikayeler topladık biz,

Konya’da siyasette 4 yıl boyunca KOP’ta başlattığımız hikayeleri devam ettirdik,

Şimdi biliyorum ki hiç ait olmadığım Konya’da ait olduğum binlerce insan tanıdım,

Eksikliklerimiz yok mu,

İllaki vardı,

Mükemmel değildik aslında olmak zorunda da değildik,

Biz elimizden geleni yapmak için mücadele ettik,

Sonuçta siyaset bir bayrak yarışı,

Ve, ilginçtir Meclis’te hep emanet oturduk,

Hiç aidiyet hissetmedik çünkü orası bize ait değildi Milletindi,

Ve, Milletin olanın ancak emanetçisi olmak gerektiğini biliyorduk,

Şimdi kaldığımız yerden devam ediyoruz,

Belki Milletvekilliği bitti,

Ama ben, biz bu ülkeye inandığımızdan çalışmalarımıza nerede olursak olalım kaldığımız yerden devam edeceğiz,

Zaten mesele de bu değil mi biz yaşadığımız 80 milyon hepimize ait olan Anadolu’ya ve Anadolu’nun olması gerektiği yere ulaşması için gücümüz yettiğince çalışmamız gerektiğini biliyoruz,

Şimdi kaldığımız yerden hikayelerimizi toplarken,

Bir yerlerde yaşamlarına dokunduğumuz insanlarla yeniden karşılaşacağız,

Ve, her karşılaştığımız da bir birimize bakarak tebessüm edeceğiz,

Karşılaşmadıklarımıza da ulaşmak için farklı farklı coğrafyalara farklı projelerle gideceğiz,

Sonrasında hiç olmadık zamanlarda tam da beklemediğin bir zamanda yaşamına dokunduklarının senden Allah razı olsun diye yükselen seslerini duydugumuz da tebessüm edeceğiz...

Öyle işte Hocamla hikaye toplamak..