2 Mayıs 2021 Pazar

Hastalığın adı; beklemek...

Hastalığın adı; beklemek,


Hastalığı yaşayanlar bunun farkında değiller,


Dünyadaki milyonlarca insan eş zamanlı olarak yaşıyor hastalığı,


Yenmesi çok zor,


Çünkü tedavi için önce hastalığın farkına varmak gerekiyor.


Coğrafyalar değişiyor, ülkeler, şehirler, mahalleler, haneler değişiyor ama hastalığın kendini gösteren yüzü değişmiyor.


Kimisi akşam yemeğini, kimisi sabah kahvaltısını, kimisi ekmek kuyruğunu, kimisi iş bulmayı; okulu bitirmeyi, atanmayı, evlenmeyi, askere gitmeyi, emekli olmayı, çocuk sahibi olmayı, mutlu olmayı, hürriyeti, zengin olmayı, ay başının gelmesini, ev sahibi olmayı, siftah yapmayı, geçinmeyi, hastalığı yenmeyi, iktidar olmayı, güçlenmeyi, doğumu ve kimisi de ölümü bekliyor.


Hastalığın adı; beklemek,


Yaşamını bekleyerek geçirenlerin üzerine şimdi covid19 salgınının bitmesini bekleyenler eklendi,


Milyonların sayısının milyarlara ulaşmasının temel nedeni bekleme hastalığının insanlar arasında daha çok yayılmasının istenilmesi,


Bekliyoruz çaresizce,


Fakat bu hastalıktan kurtulmak için;


Bulunmuş veya bulunması mümkün olan ilaç veya aşı yok.


Hiçbir zaman da olmayacak.


Tek çözüm; eğitim fakat eğitimi de beklemek üzerine inşa ettiklerinden dolayı çözüm reçetesi uzak…


İnsanların yaşamları boyunca kullanmayacakları bir eğitim sistemi içerisinde yaklaşık 20 yıllarını geçirdikleri süreç; saçma geliyor.


Ortalama 60 yıl yaşayan bir insanın ömrünün kendisine yaşamda pratikte katkı sunmayacak bir sistemin içerisine girerek şekillendirilmesi ve bireyin yeteneklerinin körelmesi beklemek hastalığının bir sonucu.


Beklemek hastalığı düşünmenin önündeki en büyük engeldir,


Düşünerek hareket ettiğin vakit beklediklerinin tamamının sana ait olan ömrü alıp götürdüğünü fark edecek olan insan maalesef çocukluk döneminden itibaren düşünmesi gerektiği gibi değil düşünülmesi istenilen bir sürece sürükleniyor.


Sistemin öğretilerinden kaynaklı hayattaki bekleyiş süreci,


Birbirini takip eden bir döngü gibi her bekleyiş bittiği anda yeni bir bekleyiş başlıyor ve farkında olmadan ölüm uçurumundan bir bir düşenlere katılıyorsun,


Beklemek hastalığının insanlığın en büyük düşmanı olduğunun farkında olanlar yaşamın içerisinde yayılması için coğrafya fark etmeksizin asırlardır emek veriyorlar,


Maalesef çağlar, asırlar, yıllar, mevsimler değişiyor teknoloji gelişiyor fakat hastalık yayılma hızını eksiltmiyor.


Daha doğduğu günden itibaren hastalıklı insanlar hastalığı bebeğe aşılamaya başlıyorlar.


Bekle oğlum,


Beke kızım,


Büyüyünce alacağım,


Sen daha çocuksun,


Büyüyünce ne olacaksın?


Benim çocuğum büyüyünce şunları yapacak…


Daha binlerce sözcük ve cümleyi peşi sıra dizebilirim…


İnsanlığın en büyük düşmanı; beklemek adlı hastalık.


Beklediğin vakit sıraların hiçbiri bitmeyecek,


Biri bittiğinde diğeri başlayacak,


Öncelikle beklemekle mücadele etmek gerek,


Beklemek dini açıdan da sabretmek tabiriyle suiistimal edilen hastalıkla,


Aydınlanmaya,


Zihinlerin düşünmeyi öğrenmesine,


Ezberletilmiş yaşamlardan uzaklaşılmasına,


İnsanlığın ihtiyacı var.


Yoksa bugün covid19’la beklemek hastalığına kapılanlar yarın kim bilir nelerle kapılacaklar…


İnsanları yaşarken öldüren ve bitkisel hayata sokan,


Ama farkında olunmayan hastalık; beklemek…


Sahi ya sen hastalığın hangi aşamasındasın neyi bekliyorsun?


Aşının gelmesini mi?


Beyin her kafa tasının içinde olan bir güçken kullanmadan ölenlerin ya da kullandığını zannederek ölenlerin sayısı kaçtır acaba dünyada;


Bu sorunun cevabını ölümün ötesinde sorma imkânım olursa sormak istiyorum…


Neyse beklemeye devam edelim,


Neyi mi bilmiyorum ki,


İllaki olur bir şey…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder