4 Temmuz 2023 Salı

Ölüm gideceğimiz ve bizi çeken bir girdap, Yaşam ise kalmak, tutunmak istediğimiz bir dal,

 Yaşam ve Ölüm

Yaşam tutunmak istediğimiz ölüm ise bizi çeken.

Brüksel'de bugün Wiertz müzesini ziyaret ederek ölüm ve yaşam arasındaki melankolik ruh halinin yansımasının içinde kaybolduk.

Hangi insan eserinde kendisini bir iskelet olarak görür,

Bir tarafta kendisi karşısında ise yansıması adeta bir iskelet,

Ne olduğunu,

Ne de olacağını unutmamak!

Özünde bir iskelet olmak her birimizin ortak sonu,

Resimlerin dili olsa kim bilir neler anlatırlar!

Bir roman okurken mesela hikayeyi okudukça anlıyorsun,

Ya da bir beste dinlediğinde sözcüklerin müzik ile birleşmesiyle duyguyu yakalıyorsun,

Resim ise her bakanın başka bir anlam çıkarabileceği soyut bir gerçekliğe sahip.

Senin gördüğünü bir başkası görmüyor,

Başkasının gördüğünü ise sen...

Gördüklerin ise hangi ruh haliyle o resme yansıdı işte onu hiçbir zaman bilmiyorsun.

Neler yaşadı,

Nasıl bir psikolojiyle ömrünü resim yaparak geçirdi,

Yaptığı her resimde anlatmak istedikleri neydi,

Koca bir bilinmeyenin içinde kaybolarak bulmaca çözmek gibi,

İpuçları var ama gerçekliği senin yakaman gerekiyor,

Mesela herkesin bir kadın olarak gördüğünü sen çizenin hayalindeki mi yoksa hayatındaki kadın mı olduğunu ve çizilenin çizildiğinden haberi olup olmadığını dahi bilmiyorsun,

Acaba çizdiği kadının dünyaca bilinen ve asırlar boyunca insanların hayranlık duyacağı bir eserin parçası olacağını bilse çizer miydi?

Sanat zaten böyle bir şey,

Karşılık beklemiyorsun,

Üretiyorsun,

Sonra belki sen yaşarken ama çoğu zamanda sen görmeden pahabiçilemez bir noktaya ulaşıyor,

Ve, eserin sahibi olan senden bile daha çok tanınıyor.

Wiertz'in,

Van Gogh'un,

Picasso'nun,

Warhol'un,

Vermeer'in fiziksel görünümüne dair bir fikrimiz çoğu zaman olmuyor,

Çünkü sanatları gerçekliğe ulaştırıyor ve asıl değer verilmesi gerekeni öğretiyor,

Fiziksel değerlilik çok hızlı tükenirken duygusal değerlilik hiçbir zaman tükenmiyor.

Her birimiz yaşamdan geçiyoruz,

Ve, geçerken görünenle hiçbir iz bırakmamız mümkün değilken üreterek iz bırakmak tek yol.

Derinliği yakalamak için okumak,

Gezmek,

Görmek,

Öğrenmek,

Ve, en önemlisi merak duygusuna sahip olmak gerekiyor.

Merak etmeden üreten hiç insan görmedim,

Zaten merak duygusu olmayana,

Ulaşılmaza taşırken,

Merak yoksunluğu ise kibir ve ego ile kendi kendini beğenmişlik ve tüketmeye götürüyor.

Ölüm gideceğimiz ve bizi çeken bir girdap,

Yaşam ise kalmak, tutunmak istediğimiz bir dal,

Her halükarda girdap yutacak her birimizi,

Yutana kadar iz bırakmak için mücadele etmek gerek,

Olduğun yerden,

Emek vermeden mümkün değil bu...


Wiertz bugün tanıştık ve ben memnun oldum.


Şimdi ile gelecek arasında kurduğun bağlantıyı okudum.

O bağlantı ile yol alırken seni de hikayeme ekledim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder