30 Haziran 2025 Pazartesi

Siyasetin dışarıdan bakan yüzü bürokrasi, Bürokrasinin dışarıdan bakan yüzü de siyasetken Bakan Yardımcılığı Sistemiyle ne ortadan kalktı?

 Bir şeyin içindeysen ne olduğunu çok da iyi göremezsin,

Bazen nasıl göründüğünü anlamak için dışarıdan bakmak lazım,

İnsan kendini hep merak eder ama kendinin dışına çıkamadığı içinde asla kendini göremez,

Aynada gördüğünden bile tatmin olmazsın,

Bu yüzden insanın içinde hep bir dışarı çıkma arzusu vardır,

Özünde bu kendinin dışına çıkma çabasıdır.

İnsan için geçerli olan aslında var olan her şey için geçerlidir.

Devletlerin dışarı çıkma şansı olmasa da içinde yaşayanların, yönetenlerin dışarı çıkıp bakıyor olabilmesi devletleri ayrıcalıklı kılar. Eskiden mümkün olmayan şimdi dünya içinde mümkün içimizden birileri dışarı çıkıp uzaktan dünyaya bakabiliyor artık.

Mesela adalet sarayının kendinin dışına çıkıp bakması mümkün değilken, adalet dağıtan sarayın dışına çıkıp dışarıdan adalete bakabilir,

Okulun kendine dışarıdan bakma imkanı yokken onu yöneten veya sınıflarında eğitim veren dışarı çıkıp eğitime bakabilir,

Camiinin dışarı çıkıp kendine bakması mümkün değilken vaaz veren dışarı çıkıp dışarıdan bakabilir,

Hep içeriden baktığın vakit gerçeklikten kopuyorsun.

Siyasetin dışarıdan bakan yüzü bürokrasi,

Bürokrasinin dışarıdan bakan yüzü de siyasetken,

Kaldırılan bir makam sonrasında siyasetin dışarıdan bakan yüzü ile bürokrasinin dışarıdan bakan yüzü ortadan kalktı.

Neydi bu makam!

Müsteşarlık Makamı!

Kimdi Müsteşar?

İlgili Bakanlığa Uzman Yardımcısı olarak göreve başlamış,

Uzmanlığını vermiş,

Daire Başkanı olmuş,

Belirli bir süre genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük yapmış,

Daha sonra da Müsteşar Yardımcısı veya Müsteşar olmuş kişi.

Yani?

Siyasi olarak gelen Bakana rağmen kurumsal kültürü doğru bir şekilde korumaya çalışan,

Kurumu tanıyan,

Kurumun değişen Bakanlara karşın hafızası olan kişiydi.

Hem bakanların hem de bakan yardımcılarının tamamen siyasi olduğu ve kurumsal kültürden gelmediği yapıların hepsinde sorun ortak;

İnsanlar içindekini size söylemezler,

Yapı işlemiyor,

Atananlar liyakatle gelmiyor,

Alt taraftaki kurumsal liyakata inanmayan yeni jenerasyon emek vermek istemiyor,

Zincirleme bir şekilde sistem çöküyor,

Sonuçları ise bütün toplum yaşıyor.

Devleti ayağa kaldıran, toplumsal refahı arttıran, sorunları çözüme kavuşturan kurumsallaşmış organlardır.

Mesela Ticaret Bakanlığında Bakan Yardımcısı Bakanlar değişse de sistemi koruyup kurumsal hafızayı doğru bir şekilde yeni gelene aktarabiliyor. Bakanların değişmesi yeni isimlerin atanması bir tercihken kurumsal hafızayı ve süreçleri doğru yönlendirerek yapıyı Müfettiş Yardımcılığından göreve başlayan kurumun her kademesinde görev alan Müsteşar Yardımcılığı yapmış olan Sezai Bey Bakan Yardımcısı olduğunda siyaset ve bürokrasi dengesi birbirine dışarıdan bakmaya devam edebiliyor.

Tam tersi durumda hem Bakanlar, hem de Bakan Yardımcılarının siyasetten olduğu ve dışarıdan bakan bir gözün olmadığı yapılarda ise kurumsal hantallaşma, üretimsizlik, personelde ister istemez performans düşüklüğü ve ortaya somut projeler çıkmayınca sadece popülist söylemler üreten ve bunun ötesine geçemeyen ilginç yapılar çıkıyor ortaya.

Türkiye’de her şey mükemmel yok her şey iyi ilerliyor diyen varsa dursun orada!

Ben, bunları bugün söylemiyorum 3.5 yıl önce kamudan istifa ettiğimde yurt dışına taşınma kararı verdiğimde de söylüyordum.

Dolar o günlerde 12-13 Liraydı.

Bugün 40 Lira.

Demek ki şu 3.5 yılda doğru gitmeyen bir şeyler,

Ya da doğru olduğu düşünülmeyenlerin haklılık payı varmış.

Siyasetin gündemiyle hiç ilgilenmiyorum,

Memleketin çocuklarının ve gençlerinin gündemiyle ilgileniyorum,

İşsizlerinin veya yoksullarının gündemiyle ilgileniyorum,

Kötüye doğru gidişin iyiye yönelmesini arzu ediyorum.

Bunun yolunun da kurumsal yapıların ve kurumsal hafızanın diri tutularak kurum içerisindeki liyakatin sağlanmasıyla mümkün olacağını düşünüyorum.

Dedim ya insan hep merak eder acaba dışarıdan nasıl görünüyorum diye!

Kendine dışarıdan bakamadığı içinde hiçbir zaman anlayamaz!

Bu merak duygusu ne kadar büyürse kendisine o kadar zarar verir!

Devletlerin ve devletlerin içindeki kurumların en büyük şansı yönetenler tarafından dışarıdan bakılma şansları olması!

Tabi konfor alanından çıkıp dışarıdan bakmaya karar vermek gerek!

Kimin için mi?

Bugünün gençleri zaten gençliğini kaybederek büyüdü,

Biz desen merdiveni dayadık neredeyse 40'a,

Hani bu yeni doğan bebekler ve çocuklar var ya işte onlar için!

Şu Bakan Yardımcılığı sistemi denendi,

Artıları eksileri nedir bilemem,

Ama bildiğim siyaset ve bürokrasi bu sistemle birlikte birbirlerine dışarıdan bakan yüzlerini kaybettiler,

Kurumlardaki hantallaşma ilk etapta hissedilmese de bugün artık bütün ülkede ve toplumun her kesiminde hissediliyor,

Toplumu ayağa kaldıracak olan yine kurumlarıdır,

Kurumları ayağa kaldıracak olanlarda yöneticileridir!

Eğitime dışarıdan bakacak,

Gençliğe dışarıdan bakacak,

Adalete dışarıdan bakacak,

Aileye dışarıdan bakacak gözlere ihtiyaç var.

Biz kendimizin dışına çıkamıyoruz,

Kurumları yönetenler dışarıya çıkıp bakabilirler,

Baktıklarında zaten kendileri görecekler durumu!

Selametle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder