3 Ağustos 2014 Pazar

Birazdan kalkacak martı

Birazdan kalkacak martı,

Gökyüzünde süzülecek çelikten kanatlarıyla,

Uçacak,

Uçacak en yükseğe,

Bulutların üzerine,

Birbirini tanımayan onlarca insan doluşacaklar martının kanatlarına sağlı sollu,

Ben, her zamanki gibi en önde alacağım yerimi…

Bugün günlerden Pazartesi,

Sen, sevmezsin Pazarların ertesini,

Haftanın başlangıç vaktini,

Uyanacaksın saat 7’ye çeyrek kala,

Uzanacaksın telefonuna,

Bakacaksın ekranına,

Sonra yeniden koyacaksın başını yastığa,

Ne uyumak,

Ne de uyanabilmek,

Arafta bir yerlerde olmak arasında gidip geleceksin…

Sen, istemeye istemeye yürürken yalnızlığınla sokaklarda,

Ben, martının kanatlarında süzüleceğim gökyüzünde,

Sanmaki çok uzaklara gideceğim,

Sadece güneşe doğru biraz uzanıp, geleceğim,

Bilirsin düşkünümdür özgürlüğüme,

Gökyüzünün maviliğine…

Birazdan kalkacak martı,

Ve, taşıyacak beni yeryüzünün ötesine,

Aramızda oluşacak bir boşluk,

Bembeyaz bir kağıt temizliğinde,

Hani sen yürürken her sabah olduğu gibi sokaklarda,

İşte esen rüzgarla birlikte küçük bir tebessüm saracak yüz ifadeni,

Güneşin küçük dokunuşlarını hissedeceksin teninde,

Sonra ışıldayacak yeniden ferri sönmüş gözlerin,

Ve, ben yakınından geçeceğim senin…

Vakti geldi birazdan kalkacak martı,

Gitmeliyim!

Sarı tabelanın önünden ayrılmalı,

Ve, kanatlarında martının yerimi almalıyım…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder