Söylendi bütün
sözler,
Ne varsa
söyledi çocuğundan yaşlısına herkes,
Binlerce kez
doldu sokaklar,
Taştı caddeler
insan kalabalıklarıyla…
Peki ya bugün?
Bitti işte her
şey,
Yeni bir memleketin
sabahına uyandık yetmiş yedi milyon can,
Masal prensleri
ve prensesleri olduk hep birlikte,
Muhteşem bir hikâye
bekliyor bizi…
Unutmamak
lazım,
Kazanan da
kaybeden de bizim,
Yoktu bu
seçimin kazananı ve kaybedeni,
Kazanan kaybedeni
kucaklamalı,
Kaybeden kazanana
tahammül etmeliydi,
Her seçim daha
bir korkunç geçiyor bizde,
Sarılmak yerine
uzaklaşıyoruz,
Bileniyoruz,
Bir gün intikam
vakti gelecek diyoruz,
Biz, uzaklaştıkça
korkunç bir bataklığa sürükleniyoruz…
İki kutuplu bir
dünya var artık,
Bir tarafta bir
bir kalkıyor sınırlar engeller,
Diğer tarafta
her gün yeni bir sınır,
Her gün yeni
bir dikenli tel,
Vahşice
katliamlar,
Arafta bir
yerde gibi sıkıştık kaldık,
İki kutbun
arasına,
Bir yanımız
garpta,
Diğer yanımız
şarkta,
Ne olacak belli
değil yarınımızda…
Yitirdik ilk
başta inancı,
Güvenmiyoruz artık
kendimizin dışındakine,
Tahammül edemiyoruz
hiçbir şeye,
Kuşanmışız
kılıçları gidiyoruz adeta her gün yeni bir harbe,
Kahramanlıklarımız
dünyaya bedel,
İcraatlarımız ise
kendi karnımızı bile doyurmaya yetmiyor,
Belli bu işin
sonu gitmiyor,
Gitmediğini bile
bile git demekle de olmuyor…
Özgürlük isterim,
Demokrasi isterim,
Ama tüm
bunlardan önce insana değer isterim,
Değerlenmeli insan
bu coğrafyada,
Irkı, dili,
memleketi için değil,
Sadece insan
olduğu için,
Yaratıcının verdiği
değeri vermeli insan insana,
Kimse bahşetmedi
bu soluğu bana, sana, ona…
Saygı görmeli
öncelikle düşünce,
Ne olursa olsun
dile gelebilmeli cümle,
Türkmüş,
kürtmüş, çerkezmiş, lazmış banane,
Aleviymiş, Müslümanmış,
Hıristiyanmış sanane,
Koca bir ömür
geçiyor ayrıştırarak sadece,
Gittiler bizden
öncekiler aynı söylemlerle,
Gidiyorlar şimdi
yanımızdan bizden olanlar,
Böyle giderse
bizden sonrada sürecek aynı tartışmalar…
Basit bir şeyle
değişebilir bu memleket,
Keskin bir
bıçakla kesilecek ezberci zihniyet,
Yetmiş yedi
milyon can düşünmeyi öğrenecek,
Belki bu iş
çeyrek asır sürecek,
Ama memleketim
o vakit gündem belirleyecek,
Yoksa sıkıştık
kaldık işte şarkla garp arasına,
Tüketiyoruz arafta
bize ait ne varsa…
Bir yaşam
istiyorum,
Yeşil tarlalarda
koşuşan çocuklar,
Mavi gökyüzünün
altında tebessüm eden yaşamlar,
Birbirine hoşgörüyle
yaklaşan onurlu insanlarla bir yaşam istiyorum…
Ahmet K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder