25 Ekim 2019 Cuma

İnsan biriktirmek gerek...

İnsan biriktirmek gerek,
Mesela dünyanın hiç bilmediğin bir coğrafyasına gidersin,
Zamanında biriktirdiğin bir insan mesaj atar,
Ahmet, neredesin orada dostlarım var seni misafir edecekler der,
Ve, bir anda farklılaşmaya başlar geldiğin şehrin hikayesi,
Brüksel’deyiz,
Tam da böyle oldu dün akşam Resul Güler abi mesaj attı,
Sabah daha uyanmadan telefonum çalmaya başladı,
Arayan Adnan Özdemir abiydi,
Sabah erkenden aldı bizi,
Brüksel'e 9 yaşında gelmiş bir emektar,
Şu anda yaş 60,
İlginç bir yaşam hikayesi var,
Cihan isminde bir oğlu ve geleceğe dair en büyük endişesi ve mutluluğu erken yaşlarda menenjit geçirmiş olan oğlu,
İki kızı olmuş sonradan,
Yaşamı dolu dolu yaşamış sonrasında iki kızı olunca hayatını çocuklarına adamaya karar vermiş eğlenceli bir adam,
İlk durağımız expo bölgesinde dünyanın 7 harikası arasına girmiş Atamium’du oldukça harika bir eser yapmışlar,
Brüksel'e 60 km kadar uzaklıkta bir Napolyon müzesi varmış Adnan abiyle karşılaşmasak belki bilmeyecektik oraya gittik,
Fransız, Holladalılar, Ingilizler arasındaki savaşları anlatan ve savaşların gerçekleştiği meydanı içinde barındıran müze oldukça eşsizdi,
Gün yorucu ve eğlenceli geçerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişiz,
Öğrendik ki Belçika’da en iyi balığı Faslılar yapıyor,
Balıkçılar oldukça güzel,
Balıkları aşağıdan kendin seçiyorsun,
Bir sepete dolduruyorsun,
Sonrasında yukarı restoran kısmına çıkıyorsun ve sana servis edilmesini bekliyorsun,
Brüksel'de Adnan abinin bir de oteli varmış günün sonunda otele giderek yorgunluk kahvelerimizi içtikten sonra Brüksel sokaklarında akşamın tadını çıkarmak için ayrıldık Ayşenur’la Adnan abi ve oğlu Cihan’dan,
İnsan biriktirmek ve insana değer vermek gerek,
Sen insan biriktirmeyi becerebilirsen eğer bu insanların yaşamın neresinde karşına çıkacağını bilemezsin,
Yaşamın içinde hiçbir şeye ihtiyacı olmayan veya en zenginler kimdir sorusunun cevabı benim için hep insan biriktirenlerdir oldu,
Bugün de öyle bir gündü,
Bir kez daha yanılmamanın mutluluğunu yaşadım,
Brüksel'e ayırdığımız süre ne yazık ki bitti:
Yarın uzun bir yolculuk süreci başlıyor,
Önce kara yoluyla Amsterdam’a oradan da 9 saatlik bir uçuşla Karayiplere gideceğiz bakalım oralarda bizi neler bekliyor olacak,
Mesut ve Dinçer bekliyor onu biliyorum onların dışında ne bekliyor tam bir merak,
Sadece gidiyoruz giderken de insan biriktirip,
Hikayeler topluyoruz,
Zenginleşmeye çalışıyoruz…
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder