9 Mart 2020 Pazartesi

Fatma Bin Zekiye...

Fatma Bin Zekiye,

Fatma Bin Zekiye,

Sela sesleri sarmıştı dağların hemen ardındaki maneviyat şehri Palu'yu,

Müezzinin derinden hissederek okuduğu sela,

Kapıda bekliyordu,

Caminin tam önünde,

49 yıllık hayat arkadaşımı kaybettim diyen Efendi Şeyh Zülküf,

Kapının önüne geldiğimde içeri adım atarken,

Çocukluğumun bütün anıları bir bir sarmaya başladı etrafımı,

İlk trenle tanışmam mesela Bingöl'den Palu'ya giderkendir benim,

Sığınak gibiydi Palu bizim için,

Hani o yeşil ev,

Arkasındaki bahçe,

Kahverengi demir kapılar,

Evin avlusundaki küçük havuz,

Havuzun karşısındaki küçük deponun üstünde yer alan acaba sokar mı diye korktuğumuz arılar,

Bahçenin üzerini saran üzüm sarmaşıkları,

Üzümlerin olgunlaştığı zaman orada olmak eşsiz bir duyguydu,

Uzanmaya çalışırdım üzümlere,

Camiden içeri adım attığımda çocukluğumun sığınağı Palu'nun benim için direği teyzem tam da karşımdaydı,

Farklıydı bu sefer durum,

Bana çocukluğumun en sevdiğim uzaktan kumandalı arabasını hediye eden teyzem,

Acaba bu arabanın içinde ne var nasıl uzaktan kumanda ile gidiyor diyerek içini merakla açtığım arabayı hediye eden teyzem,

Sığınağımızın sahibi,

Hani annem,

Teyzem,

Cabir Dayım,

İbrahim Dayım hepimiz için bir soluk alma sığınağı olan Palu'nun bizim için açılan kapısının sahibi karşımda duruyordu,

Yaklaştım teyzeme,

Kuran-ı aldım elime hatim indirenlere eşlik etmeye başladım,

Tam da o sırada Şeyh Zülküf girdi içeri öylece oturdu hayat arkadaşının yanına bana seslendi,

Sen gel yakınında oku senin teyzendir dedi,

O an başladı eşini anlatmaya,

Zor tuttuğum gözyaşları o an başladı akmaya,

Sonra bir Sela sesi daha yükseldi bu sefer ses merkezdeki camiden geliyordu,

Palu ağlıyordu bugün,

Çünkü Bingöl'den 16 yaşında Palu'ya gelin gitmiş 6 çocuk annesi Teyzem,

Veda ediyordu şehre,

Bu vedaya eşlik etmek isteyenler sabahın ilk saatlerinden itibaren farklı illerden, farklı köylerden, farklı mahallelerden bir bir çıkmışlardı yola,

İnsanın hayat arkadaşına ve yaşanmışlıklarına güvenmesinin vakur duruşuyla Şeyh Zülküf ve Küçük Efendi taziyeleri kabul ederken,

Cenaze namazı sonrasında Şeyh Ali Sebti türbesine vardık,

Yolu düşenler bilir adeta bir dağın zirvesindedir Türbe,

Hani tam da türbenin girişinde Halime Hanımın yanında her gireni karşılayan noktaya defnettik teyzemi,

Tam bitti derken defin,

Şeyh Zülküf'ün sesi yükseldi hoparlörden,

49 yıllık hayat arkadaşımı,

Fatma Bin Zekiye'yi sana uğurluyoruz ya Rab diyordu,

Arapça söylediği her bkr sözcük orada dil bilen bilmeyen herkes tarafından anlaşılıyordu,

Çünkü sözcüklerin her birine duygularını adeta nakşetmişti,

O an bakışlarımı herkesten kaçırdım çünkü duyguların artık içimde kalma imkanı yoktu,

Palu öksüz kalmıştı,

16 yaşında Paluya gelin gelen ve 49 yıl boyunca hem iyi bir eş olan hem de dergaha hizmet eden teyzem,

Kazandığı kalplerin,

Dokunduğu yaşamların eşlik etmesiyle gitti,

Ve, geriye son bir anı bıraktı,

Hani film bitti,

Ve, filmin sonunda gözümün önünde binlerce insanın dua ile uğurladığı eşlik ettiği o an var gözümün önünde,

Yolunuz düşerse bir gün Paluya Şeyh Ali Sebti türbesine çıktığınızda unutmayın kapıda,

Girişte hemen Halime Hanımın yanında teyzem yatıyor orada,

Geride bıraktığı anılar,

Ve, sığınağını kaybetmiş kalbim,

Öylece gözümün önünde bahçenin içindeki yeşil ev,

Evin içindeki küçük havuz,

Ve, üzerime doğru sarkan üzüm tanelerine uzanmaya çalışan halimiz,

Keşke hiç gitmese sevdiklerimiz,

Ama işte vakti gelen gidiyor,

Ve, geride anılar bırakanlar bıraktıklarıyla yaşamaya devam ediyor,

Fatima bin Zekiye,

Bu çığlık gibi ses çok uzun yıllar kulağımda kalacak,

Mekanın cennet olsun Teyzem
..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder