21 Nisan 2021 Çarşamba

Atlasko. Oda karanlık...

 Karanlık oda,


Ne lamba yanıyor,


Ne televizyon ışığı,


Ne de ay ışığının içeriye yansıyan ışıltısı...


Karanlık bir oda,


Nefes bile almıyorum,


Sadece duymak istiyorum Atlasko'nun her bir soluk alışverişini,


Hani anne karnındayken ultrasona gittiğimizde duyduğum ses gibi,


Telefonumda kayıtlı olan ses ile hiçbir farkı yok nefesinin,


Tek fark rüya gibi geliyor olması,


Bazen ağzını uyku arasında emme refleksi ile karışık buruşturuyor,


Bazen inleme sesi gibi bir ses çıkarıyor.


Bazen garip bir şekilde sesler veriyor,


O an diyorsun ki bu bebek değil koca bir adam,


Uykusunda bazen korkuyor,


Bazen gülümsüyor,


Her bir hareketiyle ayrı bir duyguyu yaşatıyor,


Oda karanlık Atlas'ın başında ara ara telefonu açarak yüzüne bakıyorum,


Hareketlerini izliyorum,


Nefesini dinliyorum,


Tam uyanacakken ellerini emmeye başlıyor,


Açlık duygusu ilk el emme hareketiyle kendini belli ediyor,


O an hareketlilik artıyor,


Uyanmaya çalışıyor,


Gözlerini açtığı anda sessizce etrafa bakıyor,


Sanki her seferinde aynı soruyu soruyor,


Ben, neredeyim,


Burası neresi,


Siz kimsiniz,


En başından başlıyorum anlatmaya,


Burası evimiz Atlaskoo,


Sen benim oğlumsun diye başlıyor cümleler,


En başından başlayıp uyuduğunda sanki her şey sıfırlanıyor gibi hissetmek,


Sonra yeniden başladığın yerden bir daha başlamak,


Ne elleri duruyor,


Ne de ayakları,


Oda karanlık Atlasko uykusunda bile hareket ediyor,


Sanırım biraz da bana benziyor,


Yerinde duramayan hali,


Kendisini tanıma sürecine katkıda bulunuyorum,


Daha 3 aylık bile olmadı ama şimdiden Atlasko'nun hareketliliği ile durağan bir yaşamın parçası olamayacağını,


Hareketi anlatıyorum,


Pandemi çocuğu olmanın dezavantajını yaşayanlardan,


Akranlarından uzakta,


Daha korumacı bir sürecin içinde yer alacak ama bir taraftan da yaşamın içinde daha çok kendini mutlu hissedebileceği bir yol açmak için mücadele edeceğiz,


Hani yaş ilerledikçe özellikle ben yaşlara geldikçe Anne ve Baba ile yetişme sürecini bir zihninden geçirir ve şükür edersin ya işte Atlasko'nun şükür duygusunun daha fazla olması için onu tanımamız,


Annesiyle birlikte anlamamız,


Ve, yönlendirmemiz gerektiğinin farkındayız.


Hani mutlu bir çocuğun temel noktası mutlu bir anne ve baba olabilmektir. Eğer siz mutlu olursanız çocuk da mutlu olur.


Benim çocuğum niye mutsuz,


Niye ağlıyor sorusunun cevabı da anne ve babanın mutsuzluğunda saklı.


Farkındayım,


Karanlık bir oda,


Ve, farkında olduklarımdan dolayı her gün bir değişim mücadelesi içindeyim,


Çünkü biliyorum ben ne kadar değişirsem Atlasko da o kadar değişecek,


Nefes alıp veriyor,


Arada bir hareketleniyor,


Tam uyandı zannediyorum sonra duraksıyor,


Bebeğin kalbinin içindeki tebessümü yakalamak için sadece uyanık olduğunda değil uyurken de onu yakalamak ve hissetmek gerekiyormuş...


Tebessümle Atlasko işte...


Birazdan dayanamayıp uyandıracağım sonra annesine mecburen kendi uyandı diyeceğim ama çoğu zaman uyandıran olmak mecburiyet gibi bir duygu 😎

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder