19 Aralık 2022 Pazartesi

Buna kesin bir etiket bulmalıyız yaklaşımı ile yalnızlaşıyorsunuz!

İlk gün dedim!


Ben, haklıyım!


İlk gün dedim!


Gittiğiniz yol yol değil!


Koltuktan aldığınız güç ile sırtınızı koltuğa dayayarak sopa göstermekle ancak bu ülkeyi geriye götürürsünüz!


Bugün mahkemem sonuçlandı,


Çalıştığım kuruma Karaman’a Belediye Başkan Adayı yapılmış akabinde seçimi kaybetmiş birinin Başkan,


Milyonlarca genç işsiz bir şekilde sokaklarda gezerken, KPSS’de atama beklerken,


Bir belediyeye özel kalem müdürü yapılmış akabinde kurumuma Veri Kontrol Hazırlama İşletmeni olarak geçirmek! 


Yetmezmiş gibi; Başkan Yardımcısı akabinde de geçtiğimiz günlerde Başkan yapılmış birinin atanmasının doğru olmadığını söyledim.


Atama hukuka uygun olabilir ama her hukuka uygun olan ahlaki ve doğru mudur?


Yasaların verdiği yetkiyi kullanmak doğru olabilir fakat yasaların verdiği yetkiyi kullanırken yapılan atamanın akabinde gelen kişi seni yönetebilecek kapasite ve beceriden yoksunsa ne olacak?


Yasa atama yetkisini veriyor diye atamak,


Ve, atananın seni yönetememesi nasıl bir duygudur bilir misiniz?


Düşün şimdi 15 yılın kamuda geçmiş,


Girmediğin çıkmadığın mahalle, köy, sokak kalmamış,


Dünyanın dört bir yanına gitmişsin yerinde iyi uygulamaları incelemiş kendini yetiştirmişsin,


17 yaşında Türkiye’nin 01 sözleşme numaralı projesini gerçekleştirmişsin,


Hakkında 27 tane ulusal gazetelerde köşe yazısı yazılmış,


Bakanlarla televizyonlara çıkmışsın,


Ülkenin Cumhurbaşkanı seni anlatmış,


Koltuk istemiyorsun,


Yönetilmek istiyorsun,


Kalkınma bir yönetişim işidir,


Doğru yönetici olmazsa iş üretemem diyorsun!


Ne olacak şimdi beni memuriyetimle tehdit edenler,


Bilmiyorlar mı ki,


Ben, değil memuriyetimi bana ait ne varsa yakarım,


Umurumda olmaz,


Ki zaten öyle de olmadı mı?


Yaktım ve bir günde bana ait biriktirdiğim tecrübem ve birikimimle birlikte bambaşka bir ülkeye geldim.


Sil baştan başladım!


Hiç bilmediğim Felemenkçe dilini artık konuşuyorum,


İngilizcem eskisinden çok daha iyi,


Felemenkçeyi okulda öğreniyor olsam da bir de sokakta Fransızca öğreniyorum,


Oldu mu sana bildiğim dil sayısı 6…


Ben, dünyanın her yerine giderim,


Çünkü benim bu dünyada bırakmak istediğim bir miras var;


Mirasımın adı; unutulmamak!


İz bırakmak!


Bazen kitap yazıyorum,


Bazen ekranlara çıkıyorum ve konuşuyorum,


Bazen twit atıyorum,


Bazen projeler gerçekleştiriyorum,


Bazen sadece dua ediyorum,


Ama içine girdiğim hikâyenin önünü arkasını bırakmadan ilerliyorum.


Türkiye’nin adil ve hakkaniyet sahibi 3 hâkimi bugün bir araya gelmişler ve yargının kararını vermişler,


Dava açarken avukatım yoktu!


Ben, kendi kendime yeterim dedim!


Haklı olduğumu bildiğim hiçbir davada kaybedeceğimi düşünmedim bugüne kadar,


Mahkemeye tam 712 sayfalık hakkımda dosya iletmişler,


Oturdum sayfa sayfa okudum,


Ben, ne yapmışım anlamaya çalıştım,


Hiçbir şey anlamadım!


Çünkü liyakatsiz insanların beni anlamadığı gibi oturdukları yerden beni anlamadıklarını zaten biliyordum!


Anlasalardı zaten yönetimlerine itirazım olmazdı!


Hala farkında değiller ne olup bittiğini idrak edemiyorlar!


Ülkenin yetişmiş tecrübe ve birikimi en önemlisi taze kanları bir bir ülkeyi terk ediyor,


Senin kuramadığın ortamı dünyanın bambaşka coğrafyalarında arıyorlar,


Her evde aynı sohbet var,


Ne olacak bizim çocuk?


Nasıl göndereceğiz başka bir coğrafyaya?


Yolunu bulan bir şekilde terk ediyor…


Ne için daha iyi bir yaşam için,


Kendi coğrafyamızda kendi kendimize yaşama hakkı tanımadığımız yaşamı bambaşka coğrafyalarda arıyoruz!


Kısır bir döngü içerisinde,


Birbirini tüketen siyaset mekanizması ülkenin genç beyinlerini de tüketiyor.


Biz, çocukken zihin dünyamızda bir hayal vardı,


Biz, çocukken bizden öncekilerini yaşamayacağız diyorduk,


Biz, çocukken büyüdükçe geçmişin izleri bizi terk edecek diyorduk!


Biz, büyüdük!


Geçmişin tüm yaşanmışlıklarını da kendimizle birlikte büyüttük!


Bizi terk edecek dediğimiz ne varsa daha fazla etrafımızı sardı!


İletişim çağı olmadığından yaşanmıştır dediklerimiz iletişim çağının zirve yaptığı dönemde de bizi bulmaya devam etti.


Değişecek,


Değişecek, değişmek zorunda kardeşim!


Bu ülkenin adil ve vicdan sahibi kuldan değil haktan korkan insanları olduğu müddetçe değişecek!


Hesabı hakka veririm kul kimdir diyen doğrunun izinden ayrılmayan adalet bekçileri olduğu müddetçe değişecek!


Kendi düzenini korumak isteyenler bugün ne varsa elimizden almak isteyebilirler,


Oturdukları koltukta üretmeden işgalci olmak için üretenleri bezdirebilirler,


Biz, 


Ama biz ne dün vazgeçtik,


Ne bugün vazgeçeceğiz,


Ne de yarın!


Biz gerektiğinde dünyanın dört bir yanına giderek üreteceğiz,


Ama gün gelecek liyakatsizce koltuk işgal edenler ve ettirenler gittiğinde her birimiz havalimanlarına,


Tren garlarına,


Otobüs terminallerine koşarak memleket için taş üstüne taş koymaya kaldığımız yerden yerinde devam edeceğiz!


O güne kadar da dünyanın hiçbir yerinde hiçbir cemaat, tarikat vb yapı üyesi olmaksızın sorumluluk sahibi basit Anadolu gençleri olarak üretmeye ve emek vermeye devam edeceğiz.


Neymiş efendim!


Kınarlarmış!


Onlar kınar!


Neymiş efendim memuriyeti elimden alırlarmış!


Yahu siz kınarsınız,


Düşünmeden istifamı verir çıkarım!


Anadolu’ya inanan her genç gibi benimde koltukla bir derdim yok!


Haydi koltuklar sizin,


Bizim vergilerimizi yönetim gücü sizin elinizde,


Milyarlarca kaynak elinizde,


Haydi buyurun gerçekleştirin kalkınmayı!


Arttırın insanların refah düzeyini,


Değiştirin yaşamları,


Zenginleşsin insanlar…


Yapamazsınız!


Neden biliyor musunuz?


Çünkü liyakatin olmadığı yerde her şey sarpa sarar.


Liyakatsizlik var denildiğinde düşman bellemek yerine acaba bu ne diyor?


Neden böyle diyor?


Koskoca ülkenin Cumhurbaşkanı bu adamı örnek vermiş,


Denizde bir kum tanesi de olsa dediklerinde haklı olabilir mi demek yerine,


Bizi eleştirdi!


Buna kesin bir etiket bulmalıyız yaklaşımı ile yalnızlaşıyorsunuz!


Yalnızlaşırken en kötüsü de memleketin insanlarını da beraberinizde sürüklüyorsunuz!


Sizin için yazmıyorum bunları,


Ben, bunları bugün 2 yaşına gelmek üzere olan oğlum Atlas’a miras bırakmak için yazıyorum,


Bir gün okuduğunda en azından bilsin,


Milyonlarca insanın yaşadığı bir coğrafyada doğrunun ve Anadolu adlı inandığı coğrafya için taş üstüne taş koyarak milliyetçilik yapan,


Söz de değil öz de memleket sevdalısı babasının bugün mahkemesinin sonuçlandığını haksız yere yediği kınama cezalarının düştüğünü bilsin.


Ben, kınanacak değil kınandıracak adımlar attım Ey Oğul,


Bil ki ne yaptıysam sana mal mülk değil kendin olup kendini keşfederek kazanabileceğin bir coğrafya bırakmak için attım,


Bundan sonra da dünyanın neresinde olursam olayım atmaya devam edeceğim Ey Oğul…


Atmaya devam edeceğim…


Ahmet K.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder