9 Nisan 2017 Pazar

Evetimiz Hayırımız...

Evetimiz Hayırımız!

80 Milyon insan,

Ortak kaderimiz yaşadığımız coğrafyamız,

1920'li yıllarda ortak kaderimiz olan coğrafyamızın sınırlarının oluşması için mücadele eden insanlar bugün hayatta değiller,

Ben,

Sen,

O, 

Yani onların torunları olarak bizler varız hayatta,

Ortak kaderimiz olan coğrafyada bize bırakılan mirası yaşıyoruz,

Kimimiz Türk,

Kimimiz Kürt,

Kimimiz Laz,

Kimimiz Arap,

Kimimiz Zaza,

Her birimiz kendimizi farklı şekillerde tanımlayarak koca bir asırdır bu coğrafyada bize bırakılan mirasın etrafında yaşıyoruz,

Çok şey yaşadık,

Çok fazla acıyı geride bıraktık,

Çok zorlu günlerimiz oldu,

Ama hiçbir zorluk bize bu mirası bırakmak için mücadele edenlerin mücadelesi kadar zorlu ve ağır değildi,

1927'de ilk nüfus sayımında bu coğrafyada sadece 13 Milyon kişi yaşarken,

Bugün o 13 Milyon 80 Milyon...

Bizim Evetimiz bizim Hayırımız,

Geride kalan koca asrı darbelerle,

İçimizdeki iktidar hırsı olanların birbirleriyle olan mücadelesiyle,

Kendi iktidarını oluşturmak isteyenlerin ayrıştırmalarıyla geçirdik,

Hani dünyanın gelişmiş ülkeleri diyoruz ya;

İşte o ülkeler gelişirken biz birbirimizle uğraştık,

Gündemimize gelişmeyi, üretimi, kalkınmayı almadık,

Mesele benim iktidarım mı senin iktidarın mı oldu,

Bu yüzden sayımız 80 milyona ulaştı ama biz kaybettik...

Cumhuriyeti güncellemekten korktuk,

Bize güncellemeyi,

Güncellenmeyi korku unsuru olarak sunanların hep etkisinde kaldık,

Önce korkuttular,

Bizim, bizden öncekilerin seslerini kıstılar,

Sonra sesimizin kısıldığı gece yarılarında kendi iktidarlarını kurdular,

Kaybeden dünyanın gerisinde kalan hep biz olduk.

Hani İPhone 7 kullanan ama içindeki yazılımı Nokia 3310'da kullanılan yazılım olan bir ülke gibi kalmamızın korkusunu verdiler bize,

Bu yüzden yaşadık darbeleri,

Bugün hayatta olan bizler çoğunlukla 80 darbesinin çocuklarıyız,

Hani annemizin,

Babamızın bilinçaltındaki o korku dolu günlerin çocukları,

Hani bize anlatıp ürkütmek istemedikleri dönemlerin çocukları,

Ben, sen, o hepimiz farklılıklarımızla ortak bir mirasın çocuklarıyız,

Bize yaşadığımız coğrafyayı miras bırakanlar farklılıklarının gücünü birleştirdikleri için bugün bu coğrafya bizim,

Öyle ayrıştırmaya benim diyenlere bakmayın,

Buralar hep biz anadolunun köylerinde yaşayan insanların ortak mirası,

Kimsenin kimseden üstün olduğu yok,

Bugün benim iktidarım diyenler,

Geçmiştekilerin yaşadıklarını yaşamaya mahkumlar,

Bir başkası gelir benim iktidarım der ve bugünün benim iktidarım diyenlerinden intikam alma arzusundan başka bir duygu taşımaksızın benim babamın, senin babanın, onun babasının yaşadığı o korkunç psikolojiyi yaşatmaya devam eder.

Kusura bakma!

Ne benim iktidarım,

Ne de senin iktidarın,

Biz 80 milyona bizim iktidarımız gerek bizim...

13 Milyonken 80 Milyon olduk,

Senin benim diye hep ayrıştırıldık,

Hep birilerinin iktidarının mücadelesinin arasında yorulduk,

Yıprandık,

Ve, kaybettik.

Benim Evetim,

Benim Hayırım,

Eveti diyende Hayırı diyende 80 Milyonun içinden,

Bizden olanlar,

Bize bırakılan coğrafyadan başka gidecek coğrafyası olmayan insanlar,

16 Nisan akşamı sonuç; Evet'de olsa Hayır'da olsa bizler yine bu coğrafyadaki mirasımızın etrafında kenetlenmekten başka çaresi olmayan insanlarız.

Korkuyu bir kenara bırakmak lazım,

Anayasalar çağın gereklerine,

Ülkenin ihtiyaçlarına,

Toplumun beklentilerine göre güncellenmesi gereken kanunlardan oluşur,

Değiştirmekten korkmamak gerek,

Dünyanın gelişmiş ülkeleri neden gelişmiş diye sormak gerek,

Gelişmiş olmak bir tesadüf değil,

O ülkeler; günceli güncel olanı yakaladıkları için gelişmiş diyoruz,

Bizimde kendimizi güncellememiz gerek,

Güncelleme yaptıkça bize bırakılan ortak miras güçlenecek yoksa kısır bir döngüde iktidar mücadelesi verenlerin arasında hep kaybeden mirasın asıl sahibi Anadolu köylerinin insanları olarak bizler olacağız,

Evet diyende Hayır diyende benim yani sensin,

Gel!

Değişimden artık korkmayalım,

Değişimi başlatıp bizim olanı güçlendirelim,

Sonucunu beğenmediğimiz takdir de değiştirmek yine bizim elimizde,

Bizler anadolunun gerçek sahipleriyiz,

Birileri istiyor diye değil,

Kendimiz için,

Değişimin gerekliliğinin zaruri olduğu bir dünyada yaşadığımız için #EVET diyelim,

Sonuç mu;

İnan ben değişimin sonuçlarından korkmuyorum,

Korkum değişimin gelmemesi, hep yerimizde saymak ve değişimin gelmesini korku salarak engellemeye çalışanların yine başarılı olmasından...

Biz, ortak bir mirasın sahipleriyiz,

80 Milyon farklılıklarımızı zenginlik görerek birlikte yaşamaya mecburuz,

O vakit hem mecbur olduğumuz hayatı daha iyi yaşamak için bu kısır döngüden kurtulalım,

Hemde bizden sonrakilere değişimin ve güncellenmenin iyi bir şey olduğunu miras olarak bırakalım,

Yoksa elimizde iPhone 7 içinde 3310 yazılımı uzaydan 39.000 metreden atlayan Felix ve onun rekorunu 41.000 metreden atlayarak kıran Alan Eustece'ye bakarak halla halla olur mu böyle bir şey demeye devam edeceğiz...

Düşüncelerim işte...

Ahmet K.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder