21 Ağustos 2019 Çarşamba

Çünkü sen gönüllüsün, çünkü sen Küresel Vatandaşsın...


İçindeki çocuğu öldürmeyen insanlar,

Yaşın ilerler büyürsün,

Olgunlaşırsın,

Yaşlanırsın ama içindeki çocuk hiç ölmez yaşamaya devam eder,

Heyecanlısındır,

Arar durursun,

Merak edersin,

Sonunu görmek istersin bir an önce,

Cesursundur,

Hani sıcağa dokunurken cızz diye korkutur ya annen,

Yaklaşmamanı ne kadar isteseler de sen ilk fırsatını bulduğunda yine yaklaşırsın,

Yanacak olsa da avuçların,

Hiç dinmeyecek bir acı hissetsen de yaparsın,

Çünkü sen çocuksun ya,

İstesen de duramazsın,

Küresel vatandaşlık,

Hep çocuk kalmaktır aslında,

Büyürsün, olgunlaşırsın, yaşlanırsın ama içindeki o çocuğu hep yaşatırsın,

Yapma deseler de,

Sen yapmaktan geri duramazsın,

Hamurunda vardır bir kere, var olanı değiştiremezsin,

Meraklısındır,

Nerede ne oluyordan ziyade ben olanların karşısında ne yapabilirim diye düşüncelisindir,

Çoğu zaman anlamsız gelir etrafındakilere yaptıkların,

Çünkü evinde televizyonun karşısında izledikten sonra kanalı değiştirmek varken,

Sen, izlediklerinden sonra sana ihtiyaç duyulduğunu hissedersin,

Ve, sonra yola çıkarsın,

Yolculuk başladı mı bir kere,

Bitmez artık,

Her seferinde gittiğin yerden başka bir yere devam eder bu öylece,

Vicdanın uyurken bile uyanıktır,

Sen, uyursun herkes uyuduğunu zanneder,

Vicdanının sesi rüyalarında bu sefer kendini göstermeye başlar,

Hastalıklı bir ruh halidir aslında Küresel Vatandaşlık,

Bitmek bilmeyen bir gönüllülük ruhu vardır içinde,

Ararsın,

Aramakla bulunmayacağını bilirsin ama aramaya devam edersin,

Hevesini kıran çok olur,

Yaptıklarının bazen boşa gittiğini de görürsün,

Ama sen gönüllülük ruhunu yaşatmaya başlamışsın bir kere ruhunda vazgeçemezsin,

Vazgeçmek nedir bilmezsin,

Yılgınlıklar olsa da yoluna devam edersin,

Müziğin ritmi değişir,

Bazen arabeske bağlar,

Bazen ise coşkuyu veren bir ezgiye dönüşür,

Ama senin ruhundaki heyecan ne azalır ne de eksilir,

Çocuksun ya, büyümüş görünen ama içindeki çocuğu yaşatan bir ruh hali işte,

Değerlerin vardır,

Başkaları gibi körü körüne inanmaz,

Dogmatik düşünmezsin,

Sorgularsın, araştırırsın, içine sinmesini istersin,

Sinmediği vakit,

Sahiplenmediğin vakit ne olursa olsun yapmazsın,

Sahiplendin mi de bırakamazsın,

İhanet nedir bilmezsin,

Çünkü sen kendine ihanet edemezsin,

Maceracı bir ruhun vardır,

Yağmur taneleri yağarken herkesten yağmurdan kaçarken,

Sen evinden dışarı doğru koşarsın,

Yağmurun üzerine doğru adeta koşarsın,

Yükseklerden korkmazsın,

Her seferinde daha yükseği nasıldır diye içinde bir merak duygusuyla yaşarsın,

Gönüllülük güzel duygu be,

Bir iş değil, bir meslek değil,

Lakin bir yaşam biçimi,

Kendine bir hikaye belirlersin ve o hikayeyi başından itibaren kendin yazar, kendin oynar, kendin alkışlarsın,

Karşıdan bir tepki gelmesini önemsemezsin,

Önemli değildir insanların verdiği tepki senin için,

Çünkü sen kimse için gönüllü değilsindir,

Sen, kendi içindeki çocuk için gönüllüsündür,

Bu yüzden seversin doğayı,

Seversin hayvanları,

Seversin insanları,

Seversin mesela gördüğün dalında küçük bir serçeyi,

Bakarsın dakikalarca gözlerini ayırtmadan senden bir parçaymış gibi koparamazsın dağlarda gördüğün papatyayı dalından,

Hayallerin vardır geleceğe dair,

Yaşatırsın hayallerini,

Her ne kadar kirlenmişlikleriyle birileri hayallerini ellerinden almaya çalışsa da sen yaşatırsın hayallerini,

Çünkü bilirsin kirlenmişliklere inat temizliktir senin hayallerin,

Ve, sen vazgeçersen sanki son vazgeçen olacakmışsın gibi herkes vazgeçmiş olacakmış gibi gelir,

Asla vazgeçmeden devam edersin yoluna sen,

Çünkü içindeki çocuk bunu istiyordur,

Annen her ne kadar cızz sıcak, yanarsın dese de sen merak ettiğinden avuçların yansa da dokunursun,

Çünkü sen gönüllüsün,

Çünkü sen küresel bir vatandaşsın…

Ahmet K.




Samimiyeti Paylaşmak İçin - Küresel Vatandaşlık...


                                   

Neden yaşar ki insan?

Kulluktur beklenen,

Peki ya nedir özünde yatan?

Kul olma mücadelesi verirken bile; unutulmamak,

Ne yaşadığımız yaşam süresince,

Ne de yaşam bittikten sonra unutulmamak,

En önemlisi de unutmaması yaratıcının,

Unutulmak istemiyoruz ama unutulacak yaşamlar yaşıyoruz,

Özgür bir iradesi var insanın,

Belirleyici olan kendisi insanın,

Bugün varken elimizde yarını yaşıyoruz zihnimizde,

Sanki o yarın gelecekmiş gibi,


Yok aslında ne benim ne de senin yarınımız,

Günlük bir telaş almış başını gidiyor,

Yaşamak istediğimiz hayat ise hep yarınlarda,

Doğru mu peki?

Gelmeyecek olan yarının talihlisi olmak,

İnsanlığa bugünü yaşayanların verdiği bir afyon,

Ya uyuyoruz ya da uyutuluyoruz,

Ama bir uykudur almış başını gidiyor,

Biz, uyurken birileri de yaşamlarını bugünde yaşamaya devam ediyor,

Küresel Vatandaşlık,

Projenin fikrini ortaya attığımızda gelmeye başladı tepkiler,

Destekleyenler, katılanlar, anlayanlar ama bir taraftan da bu iş olmaz diyenler,

Doğru bir konunun etrafında buluşmuşuz ki,

İnsanların tepkisi yükseliyor,

Biz, yarının uykusundan uyanmak için bir farkındalık oluşturmak adına çıktık bu yolculuğa,

Avuçlarımızda bugün var,

Ve, yarın uzak çok ama çok uzak,

Haydi kendini harekete geçir dedik,

Bugün miras bize geçmişten,

Peki ya geleceğe olan bugünden mirasımız ne olacak?

Samimiyeti barındıran,

İnsanların birbirlerini daha çok sevdiği,

Sabah gördüğünde bir insanı tanımasan da gülümseyerek günaydın dediği,

Bir afet yaşandığında ister bizim coğrafyamız olsun,

İster bizden olmayanların coğrafyası ayırt etmeksizin yola çıkan insanların olduğu,

Haydi ben geldim kardeşim yanındayım,

Neye ihtiyacın var diye sorulabilen bir dünya…

Dijital dünyanın içerisine hapsolmuş milyonların içerisinde yaşadığını zanneden ama özünde yalnız olan sosyal açıdan yoksul insanların gerçek yaşamdaki milyonlarla buluştuğu bir dünya,

Neden yaşar ki insan?

Kendisine ait zamanı kullanmak ve kendisinden sonraki nesillere daha samimi bir yaşam bırakmak için,

Değil midir kulluk özünde samimiyeti yaşamak ve samimiyeti emanet etmek,

Kaybedilmiş bir değer samimiyet,

Bulmamız lazım,

Kendi içimizdeki samimiyeti ve paylaşımı bularak başlamalı sonrasında etrafımızdan başlayarak yaymalıyız.

Küresel vatandaşlık, küresel samimiyet, küresel gönüllülük belki de en doğru tanımıyla insan olmak,

Tartışılmalı içeriği doldurulmalı,

Toplumsal hafızada yeniden işlenmeli.

Günlük konular,

Günübirlik siyasi gündemler,

Söylendiği anın ötesine geçemeyen sözler,

Ötekileştiren, ayrıştıran sözcükler,

Yerini kalıcı ve toplumsal birlikteliği güçlendirici,

Ortak yaşamın kalitesini arttırıcı,

Birlikte çalışma kültürüyle üretime yönlendirilmiş bir hikayeye dönüştürmeli…

Her sabah uyanıp bugün iş bulabilecek miyim kaygısıyla günlerini geçiren,

Yaşamımı nasıl idame ettireceğim diye düşünen gençliğin istihdam sorununu çözecek olan işte bu samimiyet,

Gençlik kendini yarına ertelemeyip bugünün dinamik bir unsuru olduğu vakit,

Üretimin bir parçası olduğu vakit belki de yeniden canlanacak o beklenen ruh,

13 – 15 Eylül’de Bursa’dan başlıyoruz,

Gençlikle gençliği konuşmak,

Gençliğin dinamizmini harekete geçirmek,

Gençliğin üretim sürecinin dinamik bir parçası olmasını sağlamak için…

Başvurular yarın başlıyor,

Farklılıkları zenginlik olarak gören,

Ayrıştırmayan,

Ben, sen, o demeden biz diyecek gençlerle bir araya geliyoruz,

Ne için mi?

Sadece samimiyeti paylaşmak için,

Ve, paylaştığımız samimiyeti gelecek nesillere bırakmak için…

19 Ağustos 2019 Pazartesi

Haydi Kendini Harekete Geçir - Küresel Vatandaşlık





Küresel Vatandaşlık,

İnsanı ve insan ile birlikte yaşayan tüm canlıları ve iyilik yapmayı odağına alan bir başlangıç,

Farklılıklarımız birlikte bir arada yaşadığımız bir dünya burası,

Her ne kadar yeni arayışlar olsa da yeni bir yer bulununcaya kadar birlikteyiz bu dünyada,

Sadece Türk’ü, Kürdü, Lazı, Zazası, Çerkezi değil 72 millet bir aradayız. Farklılıklarımız dünya insanlarıyla paylaşmak ve iyi olanı yaygınlaştırarak birlikteliği güçlendirmek zorundayız.

Ötekileştirenlerden yoruldum,

Sende yoruldun değil mi?

Sen, ben diyenlerden yoruldum,

Sende yoruldun değil mi?

Hep bana diyenlerden yoruldum,

Sende yoruldun değil mi?

Yorgunluklarımız ortak,

Yaşamın içindeki yorgunluğumuzu atmak,

Sonrasında hani bir tatile çıkarsın eşsiz bir manzarayla karşılaşırsın, hafif bir rüzgar eser ve sen çimlere uzanır mavi gökyüzüne bakarsın,

Rüzgar yorganın olur ya,

Yok böyle bir dinlenme, rahatlama dersin,

İşte o huzuru yakalamak için birlikte emek vermemiz gerekiyor.

Seni, beni yok bunun,

Biraz senden biraz benden ama biz olarak emek vermek zorundayız.

Değişim istemek ama bu değişimi hep beklemek,

Beklediğin vakit hiçbir zaman gelmeyen değişim,

Harekete geçmek gerekiyor,

Değişimi arzuladığını göstermek,

Yoksa aradan yıllar geçecek ve yıllar sonra dönüp arkamıza baktığımızda ya sen göçmüş olacaksın yaşamdan ya da ben belki de ikimizde,

Bizden sonrakilere bıraktığımız ne var diye düşüneceğiz,

Ortada hiçbir şeyin olmamasının korkunçluğunu bir düşünsene,

Asırlardır aynı süreci yaşıyor insanlık,

Hep bir miras bekleniyor o miras bir türlü gelmediği için korkunç bir asrın çocukları olarak yaşamaya mahkum olduk,

Beklemesek,

Birliktelikle başlasak,

Yalnız başına yapabileceklerin var yaşamda,

Bir de yalnız başına yapamayacakların,

Bu maalesef benim ya senin yalnız başına yapamayacağın bir şey,

Birlikte olmalıyız,

Birlikteliği güç olarak görmeli ve bunu fırsata dönüştürerek miras bekleyenlerden olmamalı,

Miras bırakanlardan olmalıyız.

Düşünsene bundan 100 yıl sonra biz yaşamda olmayacağız,

Ama birileri olacak bu yaşamda ve onlar dönüp arkalarına baktıklarında seni beni hatırlayıp tebessümle yad edecekler,

Tercih aslında bizim,

Nasıl hatırlanmak istediğine kendi karar veriyor insanlık,

Bu asrın çocukları olarak nasıl hatırlanmak istediğimize karar vermeliyiz,

Bugün baktığında tablo hiç de iç açıcı değil,

Her gün daha yaşanılmaz bir hal alıyor,

Ve, Allah’ım al canımı da kurtulayım diyenlerin sayısı hiç azımsanmayacak oranda artıyor,

Neden mi?

Çünkü adalet yok,

Eşitlik yok,

Vicdani duygular yok,

Özgür olduğunu zannedenler bile esaretin çocukları,

Bak şöyle bir dünyaya,

Düşün yaşananları düşünmesi bile korkunç değil mi?

Bende korkuyorum.

Peki ya bunu her gün yaşayanlar,

Çıktık yola,

Eylül ayında başlıyoruz Bursa’dan binlerce kilometre kat edeceğiz,

Anadolu’yu karış karış gezeceğiz.

Küresel Vatandaşlık kavramını konuşarak farkındalığı artan insan sayısını arttırmaya çalışacağız,

Bu halkaya sende dahil olmak istiyorsan o vakit durma!

Haydi kendini harekete geçir.

Ahmet K.




15 Ağustos 2019 Perşembe

Küresel Gönüllülük - Vatandaşlık...





Küresel Vatandaşlık,

Greta Thunberg,

16 yaşında İsveçli bir eylemci,

Politikacılara asli görevini hatırlatmak için insiyatif almış bir aktivist.

Geçen yıla kadar hiçbirimiz tanımıyorduk ve bilmiyorduk Thunberg’i,

Bir gün dünyada yaşanan olaylara karşı kayıtsız kalmayarak sesini yükseltmeye ve dünyaya dur demeye başlayan genç aktivist,

İki hafta boyunca okula gitmeyerek İsveç Parlamentosu önünde oturma eylemi başlatıp,

Binlerce insanı peşinden sürüklemeye ve sonrasında dünyanın her yerine sesini duyurmayı başaran bir isim,

Küresel Vatandaşlık kavramının yaşı yok aslında.

Geçen hafta Hocam Mehmet Babaoğlu ile bir araya geldik.

Küresel Vatandaşlık projemizi konuştuk.

Her zamanki gibi projemize farklı bakış açılarıyla dokunuşlar gerçekleştirdi.

Küresel Vatandaşlık kavramının içini doldururken Küresel Gönüllülük vurgusunun artması gerektiğini ve özellikle dünya içerisindeki küresel gönüllülerin sayısının artmasına katkı sunacak bir sürece ihtiyaç olduğunu anlattı.

Gönüllülük,

İçerisinde yaşadığımız asrın en ihtiyaç duyulan kavramıydı.

Küresel Vatandaşlık Küresel Gönüllülükle birlikte ele alınmalıydı.

Greta Thunberg,

Geçen yıla kadar hiç tanımadığımız genç bir gönüllü,

Neydi okula iki hafta boyunca gitmeyip İsveç Parlementosunun önünde bekleyişe geçmiş olmasının nedeni,

Dünyada yaşanan iklim değişimine karşın politikacıların, yöneticilerin, uluslararası kuruluşların, devletlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi,

Ve, bu duruma karşın ortaya çıkan gönüllülük duygusuyla birlikte ortak bilinç bir ışık yaktı.

Küresel Vatandaşlığın veya Küresel Gönüllülüğün yaşı yoktu.

Bugün sen, ben, o yani biz,

İçimizden birileri sadece samimi olsun,

Samimiyetle dünyada yaşananlara karşın adım atsın sonrasında bu karşılık buluyordu,

Bunun en somut örneklerinden biriydi Thunberg,

Sarı saçlı, bakışlarında inancı barındıran, sarı montlu haliyle karşısında 7’den 70’e binleri toplayan güçlü haliyle,

Kazınmıştı hafızalara,

Dünyanın samimiyetle çıkar gözetmeksizin insiyatif alacak bireylere ihtiyacı var,

Bugün ne yaşadığımız coğrafyanın adı önemli,

Ne de bize ait olan ne varsa,

Önemli olan tek bir şey var,

Dünya insanlarıyla ortak bir yaşam alanımız var,

Ve, yaşamı daha iyiye götürmek için emek vermek gerekiyor,

Küresel Gönüllülük kavramını güçlendirmek,

İçini doldurmak,

Ve, yaşadığımız coğrafyadan yaşadığımız dünyaya bir ışık da biz yakmak için çıktık yola,

Bazen yanan bir ışık küçük de olsa binlerce kilometre öteden bile görülen güneş gibi parıldıyor,

Ve, hem insanların içini ısıtıyor,

Hem de karanlıkta kalmış bakışları aydınlatıyor,

İhtiyacımız var,

Yüreğimizin ısınmasına,

Bakışlarımızın aydınlanmasına,

Hayal kuran ve hayallerinin peşinden giden insanlara ihtiyacımız var,

Ezberci bakış açısı hayallerimizi elimizden alarak köreltti bizi,

Hayal kurmuyoruz ne bize dair ne de kendimizin dışındaki dünyaya dair,

Birilerinin hayal kurmasını,

Ve, sonra birilerinin kurduğu hayalleri yaşamayı bekliyoruz,

Bekledikçe de hepimiz kimse hayal kurmuyor,

Ve, her şey birbirini tekrar ediyor,

Kısır bir döngünün içine hapsolmuş gibi soluk alıyoruz,

Kırmak lazım,

Ezberin üzerimizde oluşturduğu zincirleri kırmak,

Hani çocukken izlediğimiz çizgi filmlerdeki hayal dünyamıza geri dönmeli,


Yıllar sonrasındaki yaşama dair mucitlik bakış açısını muzipçe ortaya koymalıyız.

Küresel Vatandaşlık,

Küresel Gönüllülük diyerek çıktık yola,

Yaşamın içindeki Küresel Gönüllüler havuzuna katkı sunmak,

İçimizdeki ruhu yansıtmak,

İnsiyatif almak,

Alamadığımız yerlerde de alarak daha ileriye taşıyacak aktörlerin sayısını arttırmak için çıktık yola,

Yoldayken şekilleniyor Küresel Vatandaşlık Projesi,

Tam da hayal ettiğimiz gibi,

Birkaç kişi başlayan yolculuk farklılıklarla bir araya gelen gençlerin kattıklarıyla,

Söyledikleriyle her gün daha büyük bir ivme kazanıyor,

Ekim ayında 81 ilden gençlerle buluşuncaya kadar ortaya daha neler çıkacak göreceğiz,

Ama görünen o ki Sosyal Yoksulluk, Genç Çiftçi projelerimizin bir çıktısı olarak Küresel Vatandaşlık projesi gönüllülük duygularını pekiştirecek…


8 Ağustos 2019 Perşembe

Küresel Vatandaşlık - 4 - Aylan Bebek...


2 Eylül 2015,

Aylan Bebek,

Kendi dilinde Alan Kurdi,

Bodrum sahilinden Yunanistan'a geçmeye çalışan bir teknenin alabora olması sonucu 4 yıl önce boğularak ölen ve cansız bedeni sahile vuran Alan bebek,

Suriye’de savaş duracaktı,

Huzur dört bir yanı saracaktı,

Demokrasi meydanları dolacak,

Sonra masum bebekler bir daha ölmeyecekti,

Yıllar birbirini kovalıyor,

Daha dün gibi gözümüzün önünde cansız bedeni renkli kıyafetleriyle duran Aylan Bebek aramızdan ayrılalı dört yıl oldu,

Peki ya değişen,

Tekneler alabora olmaya,

Umuda yolculuklar devam etmeye,

Bebekler ölmeye,
Cansız bedenler ise alışmışlıktan olsa gerek artık bir şey ifade etmiyor…

Korkunç bir savaş var dünyada,

En korkuncu da yaşadığımız coğrafyanın etrafında,

İhtiyacı var insanlığın savaşların son bulmasına dair umuda,

Parçalanmışlıkların, kutuplaşmanın arttığı bir düzenin içine hapsolduk,

Milliyetçilik akımı hızla güçleniyor Dünya’da,

Ben ve bana benzeyenler dışındakilerin önemsizleştiği bir süreci yaşıyor dünya.

Peki ya bize benzemeyenler?

Unutuyoruz! Biz bize benziyoruz.

Küresel vatandaşlık,

İhtiyacı var biz’in, bize benzeyen insanların,

Savaşların son bulduğu,

Başkalarının savaşlarının sonucunda can vermeyen insanların sayısının arttığı bir yüzyıl hayal ediyoruz,

Öyle çıktık yola,

Basit dokunuşlarla büyük değişimlerin geleceğine inanıyoruz,

Belki sesimiz duyulmuyor,

Ama dünyanın dört bir yanında farklılıkların en büyük zenginlik olduğunu bilerek dolaşıyoruz,

Bazen birbirimizle karşılaşıyoruz,

Sonra asırlardır birbirimizi tanıyormuş gibi sohbete başlıyoruz,

Sonra birbirimizin hikayelerinden parçaları birbirimize emanet ediyoruz,

Biz, kim miyiz?

Yaşamın içerisinde hikayeler toplayan ve topladığı hikayelerle zenginleşenleriz.

Küresel vatandaşlık kavramına,

Gönüllülüğe,

Sorumluluk almaya,

Ve, aldığımız sorumluluklarla yaşamların içinde gezinmeye meraklıyız,

Şimdi yeni bir yolculuk başlattık,

81 ilden gençlerle tanıdığımız,  tanımadığımız ama birbirimizden parçalar taşıdığımız gençlerle bir araya geliyoruz,

Küresel Vatandaşlık kavramını konuşuyoruz,

Ekim ayında 81 ilden gençlerle bir araya geleceğiz,

Ve, bir hayal ortaya koyacağız,

Bu hayale ortak olmak isteyen daha fazla gence ulaşmak istiyoruz,

Bunun içinde ulaşabildiğimiz her yerden hafif bir rüzgar gibi fısıldıyoruz,

Fısıltılarımızın çığlık olması için mücadele ediyoruz.

2 Eylül 2015,

Aradan geçmiş 4 yıl,

Ve, unuttukça geçmeye devam edecek yıllar,

Unutmayan insanların sayısını arttırmak,

Ve, unutulmamak için #KüreselVatandaşlık

 Ahmet K.

6 Ağustos 2019 Salı

Küresel Vatandaşlık - 3


Küresel Vatandaşlık,

Cuma günü açıklandı projenin kabul edildiği,

Aynı gün başlattık süreci,

Gerek yoktu beklemeye,

Çünkü Küresel Vatandaşlık kavramının içini doldurmak için çok fazla insana ihtiyacımız vardı.

Bir paylaşımla başladı her şey sonra bir anda sosyal medyadan, cep telefonumdan mesajlar gelmeye başladı,

Bende de küresel vatandaşlıktan bir parça var diyenlerle bir araya gelmeye başladık,

Bir ruhun adıydı Küresel Vatandaşlık,

Bazen hiç tanımadığımız, bilmediğimiz coğrafyadan Atsushi Miyazi olmaktı,

Bazen ise bizden bir coğrafyadan Veysel Aksoy olmaktı,

Ama olmaktı işte,

Belki de olmak ayakta tutuyordu insanlığın iyi yönlerini,

Alışmamalıydık,

Tüm alıştırmalara karşın alışmamalıydık,

İçinde yaşadığımız dünyanın içinde hiçbir kötülüye alışmamalıydık.

Alışmamalıydık mesela Filistin’de, Suriye’de, Afrika’da katledilen insanları gördüğümüzde,

Alışmamalıydık mesela umuda yolculuk adıyla Akdeniz’de yola çıkan ve çıktığı yolculukta batan tekneyle birlikte sonsuzluğa gidenleri gördüğümüzde,

Alışmamalıydık mesela çocuk katillerine,

Alışmamalıydık mesela madende göçükte can verenleri gördüğümüzde,

Alışmamalıydık mesela havalar ısındı diye kanallara giren çocukların ölümüne,

Alışmamalıydık mesela yanan otobüste can veren çocuğa,

Alışmamalıydık mesela çocuğuna harçlık veremedi diye intihar eden babaya,

Alışmamalıydık mesela çocuklarını ısıtacak odun alamadı diye intihar eden anneye,

Alışmamalıydık kardeşim,

Ama alıştık,

Ekranlarda gördüğümüzde ölümleri sadece izliyoruz,

Kalbimizde hissetmiyoruz,

Duygusallığı, vicdanı, yüreği, kalbini kaybeden yığınlarla birlikte yaşıyoruz.

Sıradanlaştırıyoruz,

Ve, sıradanlaştırdıkça kaybediyoruz.

Yaşam,

Bana, sana, ona yani hepimize yaratıcının bir hediyesi,

Ve, nedir hediyenin mantığı,

Paylaşmak,

Biz, paylaşmayı unuttuk.

Küresel Vatandaşlık projesi,

Bir hatırlatma sürecinin başlangıcı,

Belki de hiç kimse duymayacak sesimizi,

Belki de sadece birkaç kişi,
Bilmiyorum,

Ama önce duyuracak sesimiz olmalı,

Vicdanımızdaki sesi canlandırarak çıkmalıyız yola,

Oturduğumuz her yerde,

Gittiğimiz her sokakta,

Çıktığımız her yolculukta Küresel Vatandaşlık kavramını konuşmalı,

İçeriğini doldurmalı,

Ve, insanların yaşamına dokunmalıyız.

Çok hikaye var dünyada toplayacak,

Ve, çok yaşam var dokunulacak,

Bundan 3 – 5 yıl sonra dönüp arkamıza baktığımızda bu projenin içinde yer alan ve projeye destek olan herkesle birlikte aynı tebessümü edeceğiz,

Ve, sonra mavi gökyüzüne bakarak huzuru,

Ve, güneşin bize gülümsemesini hissedeceğiz,

Bugüne kadar hep böyle oldu,

Ve, bugünden sonra da böyle olacak,

Alışılmışlara karşı durmak için Küresel Vatandaşlık….

Ahmet K.