28 Haziran 2021 Pazartesi

Beyza'nın Resmi Benim İçin Memleketin Geleceğine olan hayalin sembolü...

 




Bu resme iyi bakın,

 

Bizim Yunus Emre Yazarlık Kampından Beyza yapmış,

 

Tanımazsınız Beyza’yı,

 

Ama biz tanıdık bizim aileden biri oldu,

 

Dün bir anda grupta paylaştı.

 

Astronomi ve Uzay Kampının hayalinin karşılığı,

 

Hayal etmez,

 

Emek vermezsek o bayrak hiçbir vakit orada olmayacak,

 

Hayal etmesi gereken ise Anadolu’nun çocukları ve gençleri,

 

Uzayda yeni bir dünya kuruluyor,

 

Aşağıdan bakarak halla halla olur mu böyle bir şey diyerek,

 

Ya da dedikodu kazanının içine girerek kuramayız,

 

Kurduramayız uzayın hayalini,

 

Bizim uzayın çocuklarını ve nesillerini yetiştirmemiz gerekiyor,

 

Yeni bir anlayış ortaya koymamız gerekiyor,

 

Yeni bir yaklaşım geliştirmemiz gerekiyor,

 

Yaklaşımın ilk adımı biz dünya standardında,

 

Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki akranlarıyla rekabet edecek nesil olarak yetişmedik,

 

Peki ya bizden sonraki nesiller?

 

Gerçekleri kabullenip yüzleşmediğimiz vakit birbirimizle YKS, LGS, ALES, KPSS yarışmaya devam edeceğiz,

 

Gerçek ise bizim birbirimizle değil dünya ile rekabet eden bir hayalin peşinden gitmemiz.

 

Yok kardeşim,

 

Birilerinden bekleyerek olmuyor bu iş,

 

Memleketin her bir evladının ayrı ayrı kulaklarını dedikodulara,

 

Siyasetin kısır döngüsüne kapatması,

 

Ve, geleceği hayal etme,

 

İnşa etme sürecini başlatmamız gerekiyordu.

 

Biz, Yunus Emre Yazarlık Kampı ile bunu başlattık,

 

Şimdi Uzay ve Astronomi Kampı ile bunu devam ettiriyoruz.

 

Belki öncesine,

 

Belki sonrasına daha birçok etkinlik koyacağız.

 

Ama Anadolu’nun çocuklarının ve gençlerinin kendilerinin farkına varma sürecine katkı sunacağız.

 

En yakınımızdakiler bile belki bizi anlamayacak,

 

Koltuğundan korkanlar,

 

Z kuşağından endişe duyanlar,

 

Belki de engel olmaya çalışacaklar.

 

Geçmişte de olmadılar mı?

 

Yıl 2003 bunları söylediğimizde çocuksun diyenler,

 

21 yaşında devlet memuru olduğumda gençsin diyenler,

 

GAP Gençlik Festivallerini yaptığımız da genç dinamik bir arkadaşımız diyenler,

 

Yıllar sonra fark ediyorum,

 

Meğersem sadece kendi oturdukları koltuğu muhafaza etmek derdinde olmuşlar.

 

Genç kardeşim,

 

Anadolu’nun çocukları ve gençleri dünya çapında edebiyatçı da olacaklar,

 

Uzayı da hayal edecekler,

 

Özünde var olan gücü ortaya çıkaracaklar,

 

Bizim kimseden bir şey istediğimiz de yok,

 

Beklentimiz de yok,

 

Anadolu adlı ortak coğrafyamızda Atlasko nesline güçlü bir miras bırakmak arzusundayız hepsi bu kadar,

 

2013 yılında İnsan Yaşamına Dokunmak kitabını ilk yazdığımda özünde içimdeki çığlığı yansıtmaya çalışmıştım,

 

Hikayelere Dokunmak,

 

Aradığın İçinde kitapları da bu çığlıkların bir devamıydı.

 

Tam da Beyza’nın hayal ettiği gibi uzay da bir yerlere çıkmak,

 

Oradan tüm Türkiye’ye bağırmak istiyorum,

 

Biz ne yapıyoruz kardeşim,

 

Bir durun hepiniz,

 

Birkaç dakika bir soluk alın,

 

Bizim yaşadığımız coğrafya için hep birlikte emek vermemiz gerekirken suçlu arayışındayız,

 

Yok kardeşim!

 

Suçlu aradıkça her birimiz kaybedeceğiz.

 

Suçlu yok!

 

Bu çağ suçlu aranacak bir asır değil,

 

Öncelikle emek verenlerin sayısı artacak,

 

Sonra suçlu olanlar sorgulamaya mahal kalmadan bir bir elenecek,

 

Beyza,

 

Siz tanımazsınız onu,

 

Bir memleketin gelecek benim için sembol resmini çizdi adeta,

 

Sen, resmini çizdin senin dışındakilerde çizdiğin resimle birlikte bu hayali gerçekleştirecek merak etme,

 

Biz, Anadolu’ya ve Anadolu’nun gençlerine inanıyoruz,

 

Dedim ya hiçbir bütçe olmadan çıktık yola,

 

En kötü kuru ekmeği birbirimizle bölüşürüz,

 

Hamza Abinin önümüze düştüğü bu yolculukta bize inanan ve gönülden destek olanlarla yolumuza devam ederiz.

 

İnanın gençler,

 

İnanın ve emek verin,

 

Anadolu’nun sizin inancınıza ihtiyacı var başka bir şeye değil

 

 

 

 

 

 

26 Haziran 2021 Cumartesi

Aksaray'dan Uzaya - Astronomi ve Uzay KAmpı

Aksaray’dan Uzaya,


Hasandağındayız UMKE’cilerin kampına ziyarete gittik,


Sayın Valimiz Hamza Abi diyor ki;


Burada bir kamp yapalım.


Diyorum ki Astronomi ve Uzay Kampı olsun,


Ne bütçe var,


Ne proje var,


Ne de başka bir şey,


Nasıl olacak hiç bilmiyorum,


Bildiğim tek şey Hamza Abi varsa bir şekilde çözeriz,


Yunus Emre Yazarlık Kampında dedim gençlere;


Bekleyen kaybeder,


Biz, koşuyoruz yetişen yetişir yerinde kalan dedikodunun,


Kısır döngünün,


Şikayetin parçası olur…


Tiksinti duyuyorum artık;


Dedikodunun kısır döngüsünün içine gençleri çeken,


Hayal kurdurmak yerine,


Gençlerin umuduyla hayaliyle oynayan herkesten,


4 aylık bir bebeğim var benim adı Atlasko,


Kararlıyım,


Yaşamı boyunca unutamayacağı bir hikaye bırakacağım ona,


Ben, yaşamam boyunca hem konuşacağım,


Hem hayata geçireceğim,


Hem yazacağım,


Topladığım her hikayeyle onu zenginleştireceğim.


Parayla zenginleşenlerin karşısında hikayeyle zenginleşenlerin cephesi var artık,


Bugün 1 kişi,


Yarın bin kişi,


Belki sonra milyon kişi,


Ama en nihayetinde hikaye zenginleri kazanacaklar,


Bizim dışımızda bir dünya var,


İstesek de istemesek de bizi kısır dönüğünün içine sürükleyenler farkında değiller,


Dış dünya hızla ilerlemeye devam ediyor,


Benim ibadetim Anadolu’nun gençleriyle birlikte hayal kurmak,


Kurduğumuz her hayali bir bir gerçekleştirmek,


Hesap sahibi dışında benim ibadetimi sorgulayacak biri var mı?


Yok!


Kusura bakmayın.


Kimseye verecek bir hesabım yok.


Ben, Vatanımın bana verdiği imkanları merak duygumun peşinden giderek 17 yaşından itibaren 65 ülkeye gittim,


Yaşadığım ülkenin Cumhurbaşkanı 10 dakikaya yakın İstanbul Haliç Kongre Merkezinde hayatımı anlattı.


Paraya hiçbir zaman değer verenlerden olmadım,


Bir şekilde döndürdük çarkı,


Yaş oldu artık 35,


Bir kamp yaptık,


120 tane gencin hayatına dokunduk,


Günlerdir telefonlarım susmuyor,


Halbuki biz 2010’da GAP Gençlik Festivallerini,


2015’te KOP Gençlik Festivallerini yaptığımızda da aynı noktadaydık,


2003 yılında Türkiye’nin ilk Ulusal Ajans Erasmus+ Projesini gerçekleştiren ekibin başında olduğumda da aynı noktadaydık.


Oturduğu koltuğu kendi bekası için kullananların her birini tarihin kara kaplı defteri lanetle anarken,


Hakkını verenlerin her biri övgüyle anılmaya devam edecekler,


Hamza Abi,


Bu özgüvenin temelinde sen varsın,


Beklemek yerine harekete geçmenin nasıl bir şey olduğunu hatırlattın bana yeniden.


Belki yeniden fosseptik çukuru kazacağız,


Belki yeniden köylerdeki tuvalet ve duşları toplayıp getireceğiz,


Belki 5 gün boyunca yağmurda ıslanacak,


Rüzgarda üşüyeceğiz,


Ama uzayı hayal etmeden uzaya gidilemeyeceğini,


Anadolu’nun farklılıklarıyla mükemmel olan gençlerine senin öncülüğünde öğreteceğiz Abi.


Bu trene destek olmak isteyen herkese kapımız açık,


Ama destek olmak istemeyenden de tek ricamız var,


Biz sizden bir şey istemiyoruz,


Yeter ki bizi rahatsız etmeyin,


Kendi dedikodu sürecinizde ötekileştirmeye,


Berikileştirmeye devam eden…


Biz, ne ötekiyiz, 


Ne de beriki,


Anadolu’nun öznesiyiz.


Bizim Anadolu’nun çocuklarıyla ortak bir hayalimiz var,


Birbirimizin motivasyonunu arttırıp kısır döngünün dışına çıkarak her birimiz üretimin parçası olabiliriz,


Her gün atama bekleyerek ömrünü tüketenler,


Üniversitenin kapısından binlerce hayalle girip bütün hayallerinin karşılığı olan tek bir kağıt parçası ile dışarı çıkanları gördükçe üzülüyorum,


Yok kardeşim!


Hayat her birimize en büyük armağan,


Emek verdikçe,


Hayal ettikçe en güzel yaşamı coğrafyamızda hep birlikte inşa edebiliriz,


Bekledikçe kaybedeceğiz,


Beklememek için kararı verdik,


Aksaray’dan Uzaya diyoruz,


Teleskoplarımızı alacağız Anadolu’nun çocuklarını ve gençlerini bekleyeceğiz,


Hep birlikte uzayı hayal edeceğiz,


Aksaray’dan belki yeni bir yıldız buluruz,


Sonra hep birlikte Hamza Abiye döneriz adını sen koy deriz,


Memleketin;


Dertli insanlara ihtiyacı var.


Sende dertlilerden biriysen bu akşam 21:00’de Twitter’da #AksaraydanUzaya hashtagiyle buluşuyoruz.


Sende gel ve hikayemize ortak ol.


Sizin yazdıklarınızla özünde hayallerimizi birleştireceğiz.


Görüşmek dileğiyle…


Hayal edin!





24 Haziran 2021 Perşembe

Bekleyen Kaybeder, Hikaye Toplamaya ve Hikaye Yazmaya Devam...

 


2020 yılının sonuydu,

 

Mesele okuma kültürü değil,

 

Okuma kültürünün yanı sıra bizim Bölge Kalkınma İdareleri olarak asli işimiz model üretmek ve kuruluşuna uygun bir şekilde ülkeye bakış açısı katmak bakış açısıyla madem KOP Okuyor diye bir mali destek programımız var,

 

Kütüphane kurmayalım,

 

Bu yıl modeller hayata geçirelim dedim,

 

KOP Okuyor’dan sorumlu iki çalışma arkadaşım Hacer ve Ayşe ile birlikte başladık çalışmaya,

 

Türkiye’nin uzay hedefleri var o vakit biz de uzayın parçası olmak isteyen ülkemizin çocuklarına ve gençlerine uzayın derin dünyasını hayal ettirelim dedik.

 

Kalkınma Ajansları Genel Müdürümüz Barış Beye 2021 projelerimizi anlatırken modelimizi sahiplendi,

 

Bu yıl 20’ye yakın Astronomi Kütüphanesini kentsel ve kırsal alanlarda bir bir kuruyoruz.

 

Kırsaldaki çocuğun Türkiye’nin uzay yolculuğuna eşlik etmesi için teleskoptan gökyüzüne bakması,

 

Kentseldeki çocukların büyük ayı nerede küçük ayı nerede öğrenmesi,

 

İlk modelin kurulması çalışmaları Aksaray’da dün itibariyle başladı,

 

Muhteşem bir Astronomi Kütüphanesi kuruluyor.

 

Akabinde Nevşehir, Kırıkkale, Kırşehir, Karaman, Niğde, Yozgat ve Konya’da bir bir kurulacak kırsalıyla kentsel alanlarında…

 

Dün Aksaray’daydık,

 

Hasandağı eteklerinde Türkiye’nin Sayın Valimiz Hamza Abiyle uzayın çocuklarını Hasandağı eteklerinde buluşturma kararı aldık.

 

Ağustos’ta Türkiye Uzay ve Astronomi Kampı için Bizim Anadolu’nun gençleriyle Aksaray’da Hamza Abinin misafiriyiz.

 

20’li yaşlarımdayken Türkiye’nin en büyük gençlik festivalini 3 yıl üst üste Genel Koordinatörlük yaparak organize ettiğim dönemde yıl 2010’lar ya da 2015’te KOP Gençlik Festivalini yaptığımda bakış açım önümüzü açın bu memleket ve gençler için yapacağımız çok şey vardı.

 

Yok Kardeşim!

 

Olmadı!

 

Cumhurbaşkanımız İstanbul Haliç Kongre Merkezinde beni anlattığında,

 

İlk defa fark ettim,

 

Makamdan daha büyük bir güç var,

 

Makam olmadan Anadolu’nun çocukları ve gençleriyle verdiğin samimi emek,

 

Sen, doğru durup inandıklarının peşinden gidersen duanın sahibi veriyor sana en büyük mükafatı,

 

Hem de binlerce duanın içinde yer almanı sağlıyor,

 

Cumhurbaşkanımızın gençliğe olan desteğini ben biliyorum,

 

Yaşadım,

 

İsteyen istediğini atasın,

 

Ne yapalım biz de 20’li yaşlarımızda olduğu gibi önümüzü açın diye beklemenin ne kadar büyük bir hata olduğunu yaşayarak öğrendik,

 

Ben, sen, o, Biz kimseye yakın değiliz.

 

Biz, Anadolu’nun gençlerine yakınız,

 

Vatana yakınız,

 

Ve, vatan için bugün her birimiz farklılıklarımızla taşın altına elimizi koymak zorundayız,

 

Kardeşim!

 

En büyük makam bu ülkenin farklılıklarıyla muhteşem olan gençlerinin kalbine girmek,

 

Durmak yok,

 

İnandıklarımızın bir bir mücadelesini vereceğiz,

 

Hesap kitap yapmadan yolumuza devam edeceğiz.

 

Yunus Emre Yazarlık Kampı ile dünya ile rekabet sürecimize 120 genç kazandırdık,

 

Şimdi Astronomi ve Uzay Kampıyla 120 genç kazandıracağız,

 

Sonra 120’ler birleşecek binler olacak,

 

Ama yapmak için,

 

Ya da görüntü vermek için hiçbir şey yapmayacağız,

 

Zaten yaparsak biliyorum gençliği yakalayamayız,

 

Bütçe mi,

 

Çok önemli değil,

 

En kötü Atlasko’nun rızkını yatırırız,

 

Sonra Anadolu’nun çocukları ve gençleri bir bir büyür babası terki diyar ettiğinde Atlasko’nun yanında yer alırlar.

 

Biz kendimizi kandırmıyoruz,

 

Namaz,

 

Oruç,

 

Zekat’ın ibadet olduğu kadar insan olana beynini kullanmasının da anlatılması gerektiğinin ibadet olduğunun farkındayız.

 

Allah en nihayetinde bizi bu dünyadaki yapacaklarımızın sınırını görmek için sınıyor,

 

Bırakalım kendi kandıranlar kandırsın,

 

Biz, Anadolu’nun çocukları ve gençleri olarak en büyük makamı birbirimizin kalbinde inşa ederek,

 

Hamza Abinin dediği gibi kötülük bile yapana iyilik yaparak çoğalalım,

 

Sonra bir gün bakmışız dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabet noktasına gelmişiz.

 

Bu hikaye bizim,

 

Ve, biz kendi hikayemizi yazmanın mücadelesini vereceğiz.

 

En nihayetinde hesap sahibine hesap vereceğiz,

 

O da bize öğretildiği gibi değil kendimizin sorgulayarak öğrendiği gibi,

 

Ertelemeden yarına,

 

Bugünün içinde hayal kurmak için sıradaki kampın adı: Astronomi ve Uzay Kampı…

 

 

Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir ve hikaye başlar






Sabahın ilk ışıkları,


Ovanın içinden vuruyor güneş,


İstikamet Aksaray,


Türkiye’nin modellerini bir bir üretiyoruz,


Bölgesel kalkınma sürecinin kılcal damalarına girdik bir defa,


Cumhuriyetin çocuklarının geleceğini inşa edecek süreci koordine eden Sayın Valimiz Hamza Abi’nin misafiriyim.


Yaklaşırken Aksaray’a arıyorum,


Yeşilova Köyündeyiz buraya gel diyor,


İlk sapaktan sapıyorum,


Toplanmış bütün mahalleli,


Bir bir dinliyor şikayetleri,


Yerinde dinleme yerinde çözüm anlayışı oturmuş şehirde,


Pazar yerine giriyoruz;


Bağırıyor Pazarcı gel Sayın Valim gel karpuzumdan al diyor,


Karşısındaki kiraz satan abi bağırıyor,


Gel Sayın Valim bir de kirazdan al diyor,


Her birinin parasını ayrı ayrı cebinden çıkarıp ödüyor,


Olduğu kadar ama en azından size katkı olsun diyor,


Az ilerliyoruz yaşlı bir teyzem ellerinin arasına almış başını,


Kara kara düşünüyor,


Karşısındaki Vali mi onu da bilmiyor,


Ne oldu diye soruyor Hamza Abi,


Yanındaki cevap veriyor söyle söyle diyor,


2 hafta öncesine kadar 50 lira olan sarımsak düşmüş 5 TL’ye onu da satamıyor,


Akşama eve ne götüreceğim diye düşünüyor,


Kaç kilo var burada diye soruyor Hamza Abi,


200 kilo,


Cebinden çıkarıyor ne varsa satın alıyor,


Fakire fukaraya dağıtın diyor,


Öylece göz göze geliyoruz kalabalığın içinde o an diyorum içimden her gün karşıma Facebook, YouTube ekranlarında çıkan Recep Yazıcıoğlu Vali efsanesinin can bulmuş haliyle karşılaşıyorum,


Oturuyoruz pazarın ortasındaki kamyon arkasındaki çay ocağının önüne,


Gelen geçen bir bir giriyor topa,


Pazarcıların hepsi Hamza Valiyi tanıyor,


Her gün neredeyse farklı köy pazarında olduğundan Pazarcılarla birlikte o da diyar diyar geziyor,


Şehrin nabzını Pazar’da tutuyor,


Koruma yok,


Polis yok,


Jandarma yok,


Vatandaşım ben diyor,


Yanında kurum amirleri var,


Espirinin sınırı yok…


Nereden girdim ben buraya,


Gündem başkaydı,


Ha doğru ya şunu diyecektim,


Önce Adam olacaksın sonra makam sahibi,


Sen gidersin adamlığın yaşar Hamza Valim,


Tam pazardan ayrılacağız esnaf her köşeden sesleniyor,


Tezgahı kapatıyor musun Sayın Valim?


Yarın görüşürüz…


Resim çekmek, 


Poz vermek değil amaç uzaktan Vali gitti iki resim çekti çıktı dersin,


Yok Hamza Abi Pazardaki esnafın yol arkadaşı olmuş…


Tam Valiliğe gideceğiz gündem yoğun Türkiye’nin ilk uluslararası tarımsal eğitim merkezini konuşacağız,


Sağlık Müdürü Kerim Bey,


Konya, Aksaray, Karaman UMKE kampı var diyor,


İstikamet bir anda Hasandağı oluyor,


Öne arkaya bakıyorum,


Koruma araçları yok,


Biz gidiyoruz,


Yol gidiyor,


UMKE ekibi karşılıyor bizi kampta,


Geçen hafta Yunus Emre Yazarlık Kampında gençlerimizin başında tutan UMKE’ciler de orada,


Ahmet, burada kamp olmaz mı diyor,


Ne kampı yaparız diye sorunca?


Ankara’da Türkiye Uzay Ajansı kuruldu,


Mesele Ajansın kurulması değil,


Bizim Anadolu’nun çocuklarına ve gençlerine uzayı hayal ettirmemiz lazım diyorum,


Astronomi Kampı yapalım Anadolu’nun gençleriyle uzayı teleskoplarımızı alıp izleyelim diyorum,


Gülümseyen bir ses tonuyla;


Hayırlı olsun Ahmet yapıyoruz diyor.


Gençliğin kırsaldaki üretime dahil olmasına yönelik hayata geçireceğimiz modeli konuşacakken yeni bir hikâyenin parçası oluyorum,


Vilayete geçtiğimizde Aksaray’a atanan öğretmenler karşılıyor bizi,


Onlara bir Validen önce Öğretmen olan yaklaşımıyla bir yol çiziliyor,


Perşembe Voleybol Maçı yapalım mutabakatı sonrasında,


Toplantıya başlıyoruz.


Anadolu’nun hesap kitap yapmadan emek veren,


Verecek olan aktörlere ihtiyacı var,


Kendi bekasından başka bir şey düşünmeyen,


Koltuğunu kaybettikten sonra hırslanan,


Kendisinden öte bir şey düşünmeyenlerin her birinin devri tek tek bitiyor,


Bitmek zorunda,


Z kuşağı ve sonrasında gelen Atlasko kuşağı bunu getirecek,


Ya değişime herkes ayak uyduracak,


Ya da değişim kendisi sizi değişime uyduracak,


Biz Anadolu’nun samimi emek veren her yüreğiyle bugüne kadar olduk,


Bugünden sonra da olmaya devam edeceğiz.


Meselenin özü hikaye toplamak,


Alın size bugünün hikayesi,


Yazacak daha çok şey var,


Ama yazarsam Roman olur,


Aksaray’daki topladığım hikayelerin tamamını belki de bir kitap yaparız bir gün Anadolu’nun inanan gençleriyle kim bilir…



22 Haziran 2021 Salı

Bitmeyen Bir Kamp Yapmışlar

 

Sanki hala devam ediyor gibi…

 

Hiç bitmedi,

 

Hani zamanın içindeymişsin gibi,

 

Travmaların ve korkunç bir baskının sonucunu yaşayan bir asrın çocukları olarak,

 

Sanki hala kamp ateşinin etrafındayız ve sandalyelerimizle yan yana geleceğe bakıyoruz gibi…

 

Hava soğukmuş,

 

Covid19 varmış,

 

Yağmur yağıyormuş,

 

Rüzgâr esiyormuş,

 

Bana ne diyen gençler…

 

4 aylık bebek Atlasko kucağımda,

 

Gerçekleştirilen her etkinlikte en önde kucağımda,

 

Ben olmadığımda annesinin kucağında,

 

Büyük bir dikkatle dinliyor,

 

Her cümleye aynı şekilde başlıyorum,

 

Yunus Emre Yazarlık Kampının tek amacı var Atlasko neslinin daha mutlu ve dünyayla rekabet edebildiği bir hikayenin başlaması için farkındalık oluşturmak.

 

Zekasıyla beni şaşırtan,

 

Kaleminin dokunuşlarıyla,

 

Kurduğu cümlelerle beni şaşırtan Emirhan çıkıyor karşıma,

 

Gözlerine bakıyorum,

 

Yaşadığı görme kaybının özünde onun yaşamın en dinamik unsuru olmasının önünde hiçbir engel olmadığının o yaşına rağmen farkında,

 

Verdiği emekle akranlarının bir adım önüne geçebileceğinin bilincinde,

 

İlerliyorum kamp alanında Fazlı dedikçe kızan Fazıl çıkıyor karşıma durmuyor,

 

Durduramıyorsun,

 

Hiperaktifliği ile baş edemiyorsun,

 

Enerjisinin muhteşemliği karşısında saygıyla eğilerek devam ediyorum yoluma,

 

Muhsin çıkıyor karşıma,

 

İlk karşılaştığımdaki süreciyle bugünü arasındaki değişim ve dönüşümü izlediklerimden,

 

Her bir etkinliğe geldiğinde üzerine bir şeyler koyarak gelişimine devam ediyor,

 

Sonra Sıla çıkıyor karşıma ilk karşılaştığımda Mart ayında beni etkileyen Sıla,

 

Gençlik ve Spor Bakanının karşısında gençliğin odağa alınması gerektiği ile ilgili her cümlesiyle adeta iyi ki bu doğru insanı seçmişiz dedirtiyor,

 

Biraz ilerliyorum soğanın içinde yumurta pişiren videosu ile başvuru yapan Hüseyin çıkıyor karşıma,

 

Çocuklar gibi şen,

 

Bugüne kadar neden bu kamplara,

 

Projelere katılmadım bakışıyla bakıyor bana,

 

Sonra biraz daha ilerliyorum Yasin çıkıyor karşıma,

 

Elinde fotoğraf makinesi,

 

Bir aşağı bir yukarı Kutluhan ile birlikte her anı ölümsüzleştirmeye zamanın ötesine bir mesaj bırakmaya çalışıyorlar…

 

Sonra biraz daha ilerliyorum Türkolog kız çıkıyor karşıma,

 

Adı öyle kaldı,

 

Sena, kurduğu her bir cümleyle kendisini yetiştirme sürecine dair kat ettiği yolu hissettiren duruşu ile çıkıyor karşıma,

 

Sonra biraz daha ilerliyorum,

 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen Zeynep, Nazan ve Ahmet çıkıyor karşıma,

 

Daha liseli gençler,

 

Ama kendisini yetiştirmek için eğitime gönül vermişler,

 

Bizden olandan çıkarak yola onlar da Aksaray’a gelmişler,

 

Sonra biraz daha devam ediyorum Şeyma çıkıyor karşıma başlıyor Aksaray Gençlik Meclisini anlatmaya,

 

Sonra hava kararıyor,

 

Bulutlar gökyüzünü kaplıyor,

 

Hafif biraz rüzgarla birlikte bir bir konuşmacılarımız sahneye çıkmaya başlıyor,

 

Her akşam Sayın Valimiz Hamza Abi bizimle,

 

Yanında ne koruma ne de şoför,

 

Gençlerden biri gibi sokuluyor aramıza,

 

Mikrofondan konuşmak yerine gençlerin arasından ortak oluyor sohbete,

 

Sonra herkes yorulunca,

 

Köşeye doğru gidiyorum Belemir Teğmen köşeden bakıyor gençlere,

 

Sorunsuz bir şekilde geçmesi için Jandarmalarımızla birlikte,

 

Hafiften biraz sohbet ediyoruz,

 

Sonra devam ediyorum,

 

Kucağında Yaman Elif Nur Kaymakam hazırladıkları lezzetli yemekler ve Aşıklı markasının üretken kadınlarının gururunu anlatıyor gençlere,

 

Biraz ilerliyorum birlikte iyi işler yapacağımıza inandığım Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği Genel Başkanı Hacı Ömer Abi çıkıyor karşıma,

 

Birlikte hayal ettiğimiz modeli Tarım Bakan Yardımcımız Hadi Abi ve Aksaray Valimiz Hamza Abiyle konuşuyor,

 

Bir modelden ötesiydi Yunus Emre Yazarlık Kampı,

 

İlk defa Anadolu adlı ortak coğrafyamızda kamp yapılmıyor,

 

Bizden öncesinde de yapıldı,

 

Bizden sonrasında da yapılmaya devam edecek,

 

Herkes bir bir kamp için çağrıya çıkmaya başladı,

 

Neydi farklı olan biliyor musunuz?

 

Yapmak için yapmadık,

 

Görüntü vermek gibi bir derdimiz yoktu,

 

Ortak bir çabamız vardı,

 

Anadolu’nun düşünen, sorgulayan ve üreten gençlerinin harekete geçmesini sağlamak,

 

Bu yüzden sürprizler hiç bitmedi,

 

Bu yüzden program tam da bitti otobüslere biniyoruz,

 

Dağılıyoruz dediğimiz anda bu sefer Aksaray’ın motorsikletlileri Abdulkadir Ay’ın öncülüğünde gençlerle hatıra fotoğrafı çektirmek için geldiler…

 

Dedim ya sabah 5.30 gibi kalktım işe geldim,

 

Sonra kağıdın kaleme dokunmasını yaşamadan güne başlayamadım,

 

Sanki hala o anın içindeymişim gibi,

 

Bakalım bu hikayenin verdiği haz ve motivasyon bize nasıl hikayeler yazdıracak,

 

Neler çıkaracağız ortaya…