26 Eylül 2021 Pazar

Eğitimde Başarı için Duygusallık İlk Adımdır...

Bu yaz 3 kamp gerçekleştirdik,


Yunus Emre Yazarlık Kampı,


Uzay ve Astronomi Kampı,


Son olarak da Gençlik ve Tarım Kampı,


Birbirinden değerli gençlerle dolu dolu bir yaz tatili geçirdim,


Beni en çok etkileyen neydi bu gençlerde diye kendime sorduğumda;


Bitmeyen hikayeleri diyebilirim.


Yaşamda olduğu halde hikayesi bitmiş gibi davranan gençlerin arasında hikayesini devam ettiren gençlerle olmak,


Bu gençlerin yer aldığı 100 kişilik bir fikir paylaşım grubu kurduk.


Hala merak duygularını diri tuttukları,


Ve, kendi çıkışlarını bulmaya çalıştıkları için sohbet etmeyi seviyorum bu gençlerle.


Dün gündem gençliğin yurt sorunuydu,


Bugün ise gençliğin eğitime bakış açısını gündeme aldık.


Şehirler değişiyor,


Kişiler değişiyor,


Okullar değişiyor,


Değişmeyen ise ortak her birinin yaşadıkları ve kaygıları.


Duygusal bir Bakanlık Milli Eğitim,


Hani kendi evinizdeki ortamı sağlamadığınız müddetçe ne mutlu olabileceğiniz ne de başarılı olabileceğiniz Türkiye’nin en büyük ailesi,


Aile sadece çalışanlardan oluşmuyor,


Öğrenciler, 


Aileler, 


Temizlik ve güvenlik görevlileri,


Ailenin parçası olmak için eğitim fakültelerinde eğitim görenler,


Atanmak için KPSS sınavında mücadele edenler,


Duygusal bir yaklaşımla tüm taraflar arasındaki bağı kurduğunuz da başarıyı yakalarken,


Kuramadığınızda da başarısızlık koca bir nesli etkiliyor.


Eğitim sistemindeki şikayetlerin temel nedeni ortak duygusal bir bağın kurulamaması.


Öğrenci,


Öğretmen,


Ebeveyn,


Atama bekleyen,


Öğretmen adayı olan her birinin ortak bir şikâyeti var; anlaşılamıyoruz diyorlar.


Eğitim sisteminde bir ihtisaslaşma yaklaşımına ihtiyaç var.


Her bir bireyin yetenekli olduğu alan veya alanlar vardır,


Ama her bir bireyi aynı şekilde yaklaşarak ne bireyin kendisini sağlamasını sağlayabilirsiniz,


Ne de başarılı olmasını.


Ben, eğitim hayatım boyunca anlaşılamayanlardandım.


Şükürler olsun eğitim sisteminin dışında kendimi bulabileceğim bir yolu merak duygumdan vazgeçmeyerek buldum.


Sordum gençlere,


Benim liseyi bitirdiğim,


Üniversiteyi bitirdiğim dönemden bu yana pek de değişen bir şey yok.


Üzerine gençler daha karamsar.


Milli Eğitim Şurası olacakmış Aralık ayında,


Kimlerle yapılacak bilmiyorum,


Ama o şuranın asıl katılımcısı Anadolu’nun farklılıklarıyla zengin olan gençleri olmalı,


Kimse çocukların, gençlerin adına uzaktan bakarak karar vermemeli,


En önemlisi de zamanında zaten bizde gençtik diyerek hareket etmemeli,


Sizin zamanınızdaki gençlik kavramı ile bugünün gençlik kavramı arasındaki farkı anlayamazsınız,


Anlasaydınız zaten bugün bambaşka şeyler konuşuyorduk.


Sosyal Bilgiler Öğretmenliği mezunu Afyon’dan Burak,


İyi de bir Gençlik Kamp Lideri Gardiyanlık mülakatlarından haber bekliyor.


Düşünsenize bir ülkenin eğitimcileri,


Eğitimci adayları gardiyanlık, bekçilik, polislik veya askerlik alanlarında iş bulmaya çalışıyorlar.


Mantık olarak zaten öğretmenlik yapacak birinin hatta Türk filmlerinden Cüneyt Arkın sahnesinden de biliriz bunu silahı kalemidir.


Silahı kalem olanın silahının tabancaya dönüşmesinin oluşturduğu psikolojik travmayı idrak edebiliyor musun?


Yok ne ben idrak edebilirim,


Ne de sen…


Bunu ancak o insanın kendisi anlayabilir.


Mercan mesela Siirtli,


İçindeki merak duygusunun peşinden giderek Anadolu’nun dört bir yanında kendisine katkı sunacak eğitim, toplantı ve proje varsa katılan bir Lisans Sosyal Hizmet Mezunu,


Aldığı puanla atanamayınca,


Parkur parkur koşarak Polis olmak için mücadele edenlerden,


Geçtiği parkurlardan sonra da referans bulamadım diye elendim diyenlerden.


Merak duygusunun peşinden giderek dil öğrenmek için emek verenlerden.


Gelen her bir mesaj sonrasında bu kadar zor mu diyorsun?


Zor demek…


Milli Eğitim duygusal bir iştir,


Duygusal olan aktörler yetiştirir ve duygusal bir birliktelik sağlarsanız bir toplumun geleceğini inşa edersiniz.


Gençlere kulak vererek Milli Eğitimin duygusal ruhunu harekete geçirmek ve sistemin sorunlarını ortaya koymak için yakın zamanda Gençlik ve Eğitim Projesine başlamayı hedefliyoruz.


Eğitimin sorunlarını bölgesel olarak ele almayı sonra da tüm Türkiye Gençliği ile tartışarak çözüm reçetesini ve çözümün arayışı bizatihi sorunun muhataplarıyla ele almayı planlıyoruz.


Bakalım neler çıkacak ortaya,


Ama duygusallık olmadan Eğitimde başarı uzak ve çok uzak olmaya devam edecek.


Eğitimde duygusal birliktelik başkanlığını kurarak bütçe kalemini koyduğumuz gün aslında başarı yaklaşmaya başlayacak…









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder