10 Temmuz 2022 Pazar

Sinek olup karanlığa mı? Arı olup aydınlığa mı?

 Tek bir kişinin düşü düş olarak kalmaya mahkumken,


Etrafında kenetlenilen düşler ise gerçekleşir.


Hayalleri olmayan bir nesil,


Hayalleri olmayan bir neslin yetiştirdiği nesiller,


Kimse önünüze getirip hayal kurmayı koymadı,


Doğal olarak hayal kurmayı bilmiyorsunuz!


Sınavlar,


Dersler ve sonrasında elde edilen mesleklerle hayal kuranların gerçekleştirdiklerini satın almak için mücadele etmeyi öğrettiler.


İlk Nokia ve Ericsson cep telefonları çıktığında satın almak için birbiriyle yarışan çocuk, yetişkin ve yaşlı tüm nesillerin ortak bir kaygısı vardı,


Nasıl satın alırım.


Şimdi o telefonları gören Z kuşağı için komik gelse de durum bugünden farksız değildi.


En iyi telefonları satın alan ve çocuğunun en iyiyi kullandığıyla gurur duyan nesillerin çocuğu olmak!


Kimse kalkıp bir adım sonrasını hayal etme kaygısı taşımadığından HTC, Samsung girdi hayatımıza,


En iyisini alma yarışı devam ederken Steve Jobs girdi devreye İPhone ile telefon dünyasını allak bullak ederek bambaşka bir noktaya taşıdı.


İlk yıllarından itibaren en iyiyi kullanma arzusu taşıyan ve en yeni için gelirinin kat be kat fazlasını götürüp almak için harcayan,


Çoğu zaman krediler çekmek zorunda kalan,


Bankacılık sisteminin avantajlarını dezavantaja dönüştüren bakış açısıyla satın almak!


Tüketim boyutunu öğreten,


Mesele üretime gelince hiçbir yaklaşım kazandırmayan bir yaklaşım.


Eğitim sisteminiz yanlış!


Çocuk yetiştirme yaklaşımlarınız yanlış!


Gençlik politikalarınız yanlış!


Kültürel ve değerler politikalarınız yanlış!


İstihdam politikalarınız yanlış!


Sosyal devlet yaklaşımlarınız yanlış!


En kötüsü de cesaretsizsiniz!


Alışkanlıkları değiştirmekten korkuyorsunuz,


Değiştirmek isteyenleri de bir şekilde yok ediyorsunuz,


Çünkü biliyorsunuz toplumsal alışkanlıklar değiştiği vakit sizlere ihtiyaç kalmayacak!


Türkiye 2002’den bu yana tarihi en büyük fırsatları elde etti ve bunların ne kadarını teptiğini tarih yazacak.


Tek parti iktidarıyla değişim ve dönüşümü bu kadar uzun soluklu bir şekilde elinde bulundurmak ama dönüp baktığında gelinen noktada hala tüketim alışkanlıklarıyla gururlanmak!


Havaalanı,


Otogar,


Tren garları,


Yol yapmakla gururlanmak!


Kimse de demiyor ki!


Havaalanına inen uçağı,


Otogardaki otobüsü,


Yollardaki arabayı,


Tren garındaki hızlı treni üreten kim?


Binalar yapmak,


Görüntüyü güzelleştirir!


Yapanı zenginleştirir!


E peki ya sonrası?


Toplumsal refah ve toplumsal zenginleşme ne olacak!


Bu gidişle 2023 yılı seçimlerine kadar tüm Türkiye milyoner olacak,


Çünkü kapısındaki arabanın,


Oturduğu evin değeri milyon olacak,


Zaten eskiden de milyoner değil miydik?


Büyüklerimizden milyon harçlık aldığımız bayramları da biliriz.


İnsanların insanlara haddinden fazla anlam yüklemesi kadar gereksiz bir şey yok!


15 yıl kamu da,


18 yıl sivil toplum alanında çalıştım,


Yaşamlara dokundum,


Hikayeler topladım,


Dünyanın 65 ülkesine gittim,


Saçma sapan beyni olmadan sırf cemaat, siyasi yakınlık, yalaklıklarla koltuk sahibi olanlardan dolayı Belçika’ya gelerek,


Her şeyi sıfırladım,


Kötü mü ettim?


Her gün Atlasko’ya kullandığım teknolojinin bir ileri aşamasını üretme konusunda bir şeyler anlatıyorum,


Yeni dil öğreniyorum,


Kültür ediniyorum,


İnsanlar tanıyorum,


En önemlisi gönül rahatlığıyla Allah’la olan diyaloğumu yaşıyorum.


Tek bir defa yaşadığınız hayat için kendinizi ne öyle mükemmel ne de vazgeçilmez görün,


Değerli olmak,


Unutulmamak istiyorsanız,


İnsan yetiştirin,


Paylaşın,


Üretin,


Vazgeçmeyin,


Her şeyi elinizden alsalar bile sıfırdan başlamayı bilin,


Siz, emek verdikçe Hak size kapıları dünyanın her yerinde açıyor unutmayın!


Korkakları bırakın koltuklarıyla böbürlenip dursunlar!


Yarın her birinin koltuğu gittiğinde unutulacaklar emin olun!


Her birimizden annelerimiz ve babalarımız sorumlu,


Her birimizin çocuklarından da bizler sorumluyuz!


Değişim bekleyerek gelmez,


Aldığın riskler ve verdiğin emeklerle gelir.


Hadi Cüneyd Abimden gelen bir gerçeklikle bitireyim;


ARILAR ve SİNEKLER

"Arıları ve sinekleri ağzı açık bir şişeye koymuşlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, Açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru ilerlemiş. Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan dışarı çıkmayı başaramamışlar.


Bu arada sinekler, şişenin ağzına doğru doluşmuşlar ve dışarı çıkıp karanlıkta kaybolmuşlar. Karanlık tarafta bulunan şişenin açık ağzına doğru tek bir arı bile gitmemiş... Camın önünde ışığa doğru çabalamaya devam etmişler.


İnsanın aklına hemen arıların akılsızca davrandıkları geliyor. 

Ancak daha derinlemesine düşününce; karşımıza anıt gibi dikilen bir yaşam tarzı ortaya çıkıyor.


Einstein e göre arılar olmazsa, insan yaşamı 4 yıl sonra son bulur. Arılar nerede, hangi çiçek ile besleneceğini bilen, yüzlerce kovan arasında kendi kovanını bulabilen ve o kovanın yüzlerce peteği arasından kendininkine yumurtlamayı hiç şaşırmadan uygulayabilen bir canlıdır. Ve bu olağanüstü canlı nasıl olur da şişenin ağzını bulup çıkamaz değil mi? Kuşkusuz Işığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyeceklerdir. Ve bu uğurda da gerektiğinde ölmeyi göze alabileceklerdir.


Sinekler ise karanlığa doğru sıvışan kaçaklardır. Hiç umursamadan Karanlığa doğru yürüyenlerdir. Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak, bencil varlıklardır. Sadece kendi yaşamları değerlidir. Nerede yemek varsa, nerede rahat yaşayacaklarsa, nerede çok para kazanacaklarsa oraya giderler. Değerlerin bi önemi yoktur.


Arıyı kovalamak isterseniz o kaçmaz, sizinle savaşır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır. Ve değerleri için ölür.


Ama sinekler kaçarlar. Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler terk ettikleri yere mikrop taşıyan ayaklarıyla ezerler; yaşadığımız her yeri.


Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına bırakırlar. Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Çöplüklerde, tuvaletlerde, bataklıklarda. Onlar için yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi yoktur.


Sinek olup karanlığa mı? Arı olup aydınlığa mı?


Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara, insanca değerler yaratma adına mücadele edenlere ve ışık saçanlara selam olsun"


Benden de ışık saçan için emek veren tüm kalbi güzel insanlara selam olsun.


Hayırlı bayramlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder