Gençlik ve Kırsal Kalkınma
Projesi,
Uzun zamandır bu hikâyenin
içindeyim,
Anadolu’ya ve Anadolu’nun
gençlerine inancın bir parçası bu proje,
Türkiye olarak biz
üretmeliyiz,
Anadolu’nun bereketli ve
verimli topraklarını değerlendirmeli,
Gençliğin üretim sürecinin
en dinamik unsuru olmasını sağlamalıyız,
Bekleyen,
Değişimin geleceğini
bekleyerek ümit eden bir gençlik yerine harekete geçen,
İçindeki enerji ve
dinamizmi kullanan bir gençlik süreci başlamalı,
Biliyorum, bu bir günde
olacak bir şey değil,
Hadi bugünden yarına
gençler kırsala dönsün,
Kırsaldaki üretimin
parçası olsun dediğimizde bunu yapmak mümkün değil,
Dönen neden dönecek,
Biz, dönecek olan gençlere
neler sunacağız,
Genç kırsala gittiğinde yaşamında
nasıl bir değişim olacak,
Bunun hepsini ortaya
koymak ve göstermek gerekiyor,
Durum böyle olunca da al
genç kardeşim sana şu kadar hibe genç çiftçi ol dediğinizde bu çarı karşılık
bulmuyor,
Mesele para vermek değil,
Mesele gençliğin ihtiyaç
ve beklentilerini görmek ve kırsaldaki yaşam kalitesini ve yatırımları bu
doğrultuda şekillendirmek,
Biz, Türkiye’yiz,
21. yüzyıl gibi korkunç
bir asırda ne olduğunun farkında olmazsan işte o vakit yaşanan korkunçluklar
seni de bulmaya,
Yedi başlı masal
ejderhalarının bir anda etrafını sarmasına sende muhatap olabilirsin,
Biz, farklılıklarımızı en
büyük zenginlik olarak görüp ne olduğumuzun farkına varır ve bu doğrultuda
birlikte çalışma kültürünü geliştirirsek yol kat etmeye başlarız,
Son 6 gün,
Türkiye’nin 81 ilinden
seçilmiş gençlerimiz bir bir yola çıkacaklar,
Bölgesel çalıştaylardan
sonra aradan geçen yaklaşık 2 ay içerisinde bir aidiyet oluşturmaya çalıştık,
Gençliğin zihinlerde
kırsalı sahiplenmesi için bir başlangıç olsun istedik,
Haydi Türkiye’yi
değiştireceğiz,
Gençlik kırsala dönecek,
Üretimin parçası olacak
diye bir hedefimiz yok,
Bunun tek bir proje ile
sağlanmayacağını da biliyoruz,
Öyle olsa zaten bunu bugüne
kadar yaparlardı,
Bizim amacımız gençliğin
dinlenilme arzusunun karşılık bulması,
Yaşadığımız coğrafyanın
gençleri bunalmış durumda,
Kendisine konuşan ve sonrasında
arkasına bakmadan giden,
Gittikten sonra da
unutanlardan sıkılmış durumda,
Gençlik düşüncelerinin
karşılık bulmasını ve dikkate alındığını hissetmek istiyor,
Mesele gençliği dilden
düşürmemek değil,
Gençliği yılda 1 saat bile
olsa dinlemek,
Sesine kulak vermek,
Ve, ortaya çıkan düşünceleri
ayırt etmeksizin istişare kültürüyle yaşadığımız coğrafyanın politikalarına
yansıtmak hepimizin ortak sorumluluğu,
Bundan 50 yıl ya da 100
yıl sonra,
Şu an yaşadığımız
coğrafyada olan insanların neredeyse hiçbiri hayatta olmayacak,
Ben, olmayacağım,
Sen, olmayacaksın,
Biz, olmayacağız,
Ama bizim çocuklarımız,
torunlarımız bu coğrafyada, bu dünyada hayatta olmaya devam edecekler,
Peki ya biz onlara ne
miras bırakacağız,
Belki çok büyük bir miras
değil ama bir miras bırakmak adına gerçekleştirdiğimiz bir proje Gençlik ve
Kırsal Kalkınma Projesi,
Son 6 gün,
Siyasi düşüncelerini,
İnançlarını,
Bakış açılarını,
Ne taraftarı olduklarını
bilmediğim gençler Anadolu’nun şehirlerinden bir bir yola çıkacaklar,
Tüm farklılıklarını bir
zenginlik olarak gördüğümüz bu gençler,
Kapıdan içeri
girdiklerinde hani Hazreti Mevlana’nın dediği gibi aynı dili konuşmasalar da
aynı duyguları paylaştıkları için anlaşacaklar,
Mesele aynı dili konuşmak
değil,
Aynı duyguları paylaşmak,
Biz, Türkiye’yiz,
Dünyanın neresine gidersek
gidelim,
En nihayetinde ait
olduğumuz coğrafyaya döneceğiz,
Yaşadığımız coğrafyada
sadece benim mutlu olmam bizi mutlu yapmaz,
Bizim birlikte mutlu
olmayı becermemiz gerekiyor,
Küçük bir aile düşün,
5 kardeşin var,
4 kardeşin mutsuz,
Sen, mutlusun aynı evin
içinde bu mutluluğu ne kadar sürdürebilirsin,
Mutluluk paylaştıkça
çoğalır,
Elbette eksiklikleri var
yaşadığımız coğrafyanın,
Hepimizin isyanları var,
Ama sadece isyan etmek ne
sağlayacak,
Daha iyiye gitmesi için
emek vermedikten sonra,
Yarına dair hayaller
kurmak gerekiyor,
Daha ilkokula başladığımız
ilk günden itibaren ezberci sistemin bizden aldığı hayal kurma yeteneğimizi
yeniden kazanmamız gerekiyor,
Bunun için Gençlik ve
Kırsal Kalkınma Projesini gerçekleştiriyoruz,
Anadolu’nun bereketli
topraklarına,
Kalbinde inanç olan
bereketli insanlarıyla bir tohum ekmek istiyoruz,
Çıktık yola,
Devam ediyor yolcuğumuz,
Ve, devam edecek her gün
daha çok bu sürece dahil olan inanan gençlerle birlikte,
Çünkü 100 yıl sonra ben,
sen, biz bu coğrafyada olmayacağız ama bizim hayallerimiz, mirasımız bu
coğrafyada yaşamaya devam edecek…
Öyle işte
Ahmet K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder