28 Kasım 2019 Perşembe

Gençlik ve Kırsal Kalkınma Zirvesi ve Ethem Sancak...


2011 yılında tanıştık Sn Cumhurbaşkanımızın tabiriyle Ethem Babayla,

Siirt’teydim,

GAP İdaresinde görev yaparken GAP Gençlik Festivalini gerçekleştiriyorduk.

Şimdilerde Prag Büyükelçisi olan o dönem Avrupa Birliği Bakanımız olan Egemen Bağış Ağabey ile birlikte gelmişlerdi.

Nasıl bir insan sorusu her zaman kafamda soru işareti olarak duruyordu,

Tanışmıştık, ama hikayenin gerisini hep uzaktan getirmiştik,

Yaptıklarımızı zaman zaman paylaşmış iyi dileklerini almış ve yolumuza sonrasında devam etmiştik,

Bu sefer durum farklıydı,

Ethem Abi geliyorum demişti,

Heyecan oluşturan bir durumdu,

Çünkü kolay değildi Anadolu’nun Siirt’inden ola çıkmak,

Sonra denemek,

Denemek,

Yorulmak nedir bilmemek,

Bazen işler ters gitse de vazgeçmemek,

Vazgeçmemenin en güzel örneklerinden birini ortaya koyan isim gençlerle buluşacaktı ve bu gençlerin hiçbirinin siyasi görüşünü bilmeyecekti,

Parti ismi vermeye gerek yok ama her siyasi partiye oy vermiş gençlerden oluşan gençlerle bir araya geldi,

Olması gerekende buydu zaten,

Çünkü gençliği ayrıştırarak memleketin yol alması mümkün değildi,

Gençliğin siyasi düşüncesi ne olursa olsun,

Ayrıştırmadan farklılıklarıyla bir araya getirmek ve ortak bir noktada buluşturmak gerekiyordu,

Ve, bu ortak noktanın adı bu sefer Gençlik ve Kırsal Kalkınma’ydı,

Sabah puslu ve sisli bir hava olunca,

Türk Hava Yolları da tüm uçuşlarını iptal edince acaba gelebilecek mi diye kafamda bir soru işaretiyle gittik havalimanına,

Yoğun sise rağmen,

Söz verdim geleceğim dedi,

O an kalplere bir kez daha girdi,

İptal etmek bir seçenekti ama bunu hiç düşünmedi,

Hikaye başlamıştı,

Salon inanmış ve yaşadığı coğrafya için emek veren gençlerle doluydu,

Söze başladığında nereden başlayacağı konusunda hiçbir bilgim yoktu,

Projeyi araştırmış,

Bizim kadar hakim bir şekilde başladı söze,

Karşısındaki gençlere sadece başarıyı değil,

Başarısızlık içinde oluşan başarıyı anlatıyordu,

30 iş batırdım,

3 tanesinde başarılı oldum,

İnsanlar buna bakıyor,

Asıl mesele vazgeçmemek demesi özetliyordu her şeyi,

Savunduklarımız karşılık buluyordu,

Her gün ekranlarda tartışılan, suçlanan Ethem Sancak ürettiği için hedefti,

Zaten en büyük sorunumuz da bu değil mi?

Üreteni hedef yapıyoruz,

Üretmeyene de neden üretmiyorsun diyoruz...

Hani Hazreti Mevlana diyor ya “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır” diye,

Biz, aynı dili konuşmaktan öte aynı duyguları paylaşmaya başladığımızdan ortaya somut çözümlemeler çıkıyordu,

Zirvenin açılış konuşmasından ziyade farklılıklara saygı duyan,

Farklılıklardan çekinmeyen,

Ve, farklılıkların sorduğu her soruyu rahatlıkla cevaplayan bir yaklaşım,

Sonrasında dönüp arkaya bakınca,

Anadolu’dan alan insanların Anadolu’ya özellikle genç nesillere daha çok vermeleri gerektiğini düşünmeye başladım,

Yeni neslin sadece eğitim sistemi içerisindeki eğitimle yetiştirmeleri ve bu yaklaşımın içerisinde başarılı olsa da birey sonrasında gerçek yaşama girince uçurumdan düşercesine boşluğa düşmesi gençliğin en büyük sorunu,

İşsizlik oranlarının artmasının temel nedenlerinden biri de bu; biz gençliği yetiştirdiğimizi zannediyoruz ama özünde gençleri gerçek yaşama hazırlamıyoruz,

Birey de kendini geliştirip, girişimciliğini arttırmayınca hayal olan ile gerçek olan örtüşmüyor ve mutsuzluklar artıyor,

Ethem Sancak, bir başlangıç yaptı,

Tam da olması gerektiği gibi bir başlangıç,

Farlılıklara saygı duyan,

Kendisiyle aynı düşünsün düşünmesin önemsemeksizin farklılıklarla bir araya geldi,

Endişeli değildi,

Bu yüzden de gençliğin kalbini kazandı,

Yaşadığımız coğrafyanın farklı şehirlerinden gelen gençlerin kalbine dokundu,

Şimdi o gençler Anadolu’nun farklı kentlerinde bu dokunuşu daha fazla kişiye aktarıyorlar,

Bunun tüm Türkiye için model olması gerek,

Bu coğrafyada her şeyin sahibi olabilirsiniz,

Ama Anadolu’nun sizden sonraki emanetçilerine bir mirasınız yoksa,

Onlara vermeniz gerekenleri vermiyorsanız,

Unutulmaya mahkumsunuz,

Çünkü hiçbir zenginlik sizi yaşatmazken sizin sonrasında,

Verdiğiniz emek hem sizi yaşatır siz bu dünyadan göçmüş olsanız da hem de yaşadığınız coğrafyaya olan borcunuzu ödemiş bir şekilde göçersiniz ve huzuru hissedersiniz o an Hakka giderken,

Hikayeler topluyoruz,

Hikayeler topladıkça zenginleşiyoruz,

Ve, Gençlik ve Kırsal Kalkınma Zirvesi zenginleştiren hikayelerimizden biri oldu,

Şimdi hikayeyi Anadolu’ya yayma ve daha fazla gencin yaşamına dokunmaya çalışırken,

Küresel Vatandaşlık Zirvesine hazırlık vakti…

İyi akşamlar
Ahmet K.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder