9 Aralık 2019 Pazartesi

Hayalden ve itirazdan yoksun bir toplum geri kalmaya mahkumdur...


Hayalden ve itirazdan yoksun bir toplum geri kalmaya mahkumdur,

Bilgi ekonomisi çağındayız,

Çağın aktörleri ile yarışmanın yolu insanların hayal etmesi,

Ve, hayal ettiklerinin peşinden gitmeleri,

Ne beni hayal kurmaya iter,

Adil bir yarış içerisinde hayallerimin karşılık bulması,

Daha çok hayal kuranın,

Ve, hayallerini gerçekleştirmek için emek verenlerin adil bir düzen içerisinde karşılık bulması,

Düşünsene!

Sürekli hayal kuruyorsun,

Emek veriyorsun,

Çabalıyorsun,

Koşturuyorsun,

Ama her seferinde hayal kurmadan birileri geliyor ve önüne geçiyor,

Emek vermenin,

Hayal kurmanın bir karşılığı olur mu senin için?

Ne kadar devam ettirebilirsin bunu?

Ya da şu anda hayal kurmamanın veya emek vermemenin nedeni yoksa bu mu?

Adalet bir tek Hakim karşısında ya da adalet sarayında aranmaz,

Adalet toplumsal bir gelişim sürecinin denge unsurudur,

Adaletin olmadığı bir düzen kendi çocuklarını ayrıştırır,

Birbirine düşmanlaştırır,

Ve, evin içinde huzur kalmaz,

Bu dünyanın neresine giderseniz gidin böyledir,

Coğrafyalar değişir ama süreç aynı işler,

Adil düzen, adil rekabet, aradan sıyrılmaların önünü kestiğiniz vakit,

Bilgi ekonomisi sürecinin bir parçası olursunuz,

Ve, bilgi ekonomisinin güçlenmesi,

Araştırmacı,

Geliştiren bir toplum yapısı oluşturur,

Önce kendine bak,

Sonra yaşadığın coğrafyaya eğer yaşadığın coğrafyada gündemi bilgi ekonomisi oluşturmuyorsa o vakit eksik olanın ne olduğu bellidir,

Burada da itiraz etme süreci devreye giriyor,

Eğer bilimin ve gelişimin bir parçası olmak,

Daha refah düzeyi yüksek bir toplum inşa etmek istiyorsak,

O vakit yapacağımız şey belli,

Kimin bu coğrafya demek?

Koltukta oturanın mı?

Koltuk güç olarak görüldüğü vakit bir toplumda bilgi ekonomisi oluşmaz,

Çünkü insanlar yüreklerinde paylaşım yerine hırsın tohumlarını yetiştirirler,

Koltukta ben oturmalıyım hırsı insanların gözünü karartır,

Ve, olan topluma olur,

Hepimiz değişim istiyoruz,

Daha yüksek standartlarda yaşamak,

Özellikle ekranların başından izlediğimiz yaşamların içerisinde yer almak istiyoruz,

Bu sadece bugün böyle değildi,

İlk insandan bu yana vardı bu tablo,

Neden dökülmüştü ilk kan,

Kabil Habil’in yerinde olmak istediği için değil miydi?

İlk insanla birlikte hırs tohumları yüreklere serpilmişken,

Aradan geçen binlerce yıl sonra,

3 – 5 kişiye ait olan dünyada 7 milyar insan yaşarken,

Bunu sağlamak mümkün mü?

Zor, çok zor,

Ama hayal edilebilir mi?

Edilir,

Edebildiğimize göre gerçekleştirebiliriz,

Ben, kendi kalbime paylaşım tohumlarını saçacağım,

Sen, kendi kalbine paylaşım tohumlarını saçacaksın,

Sonra birliktelik ruhuyla bilgi ekonomisi dünyasının bir parçası olmak için emek vereceğiz,

Bunun için olması gereken ilk adım,

Kendinden başlayarak itiraz etmek,

Ortak vicdanı harekete geçirmek,

Adil rekabet ortamını canlandırmak,

Bugün kendimiz için yarın ise bizden türeyecek nesiller için,

İtiraz etmez isek,

Gelecek nesillerin vebali bizi yok eder,

Hakka dayanacaksın,

Hak için hakka dayanıyorum diyeceksin,

Haktan aldığın güç ile kendinden başlayarak mumun ışığını yayacaksın,

Bileceksin,

Sen harekete geçtiğinde Hak yardım elini uzatacaktır sana,

Eğer var ise yüreğinde samimiyet,

Ve, eğer var ise kalbinde inanç,

Sen gidersin,

Yol gider,

Yol gittikçe yollar genişler,

Ve, tek başına çıktığın yolculukta binler olursun,

Ben, yoldayım,

Şimdiden kaç olduk bilmiyorum,

Ama gidiyorum,

Çünkü yarın doğacak çocuğumun bana hesap sormasından korkuyorum…

İyi akşamlar
Ahmet K.
a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder