7 Aralık 2019 Cumartesi

Küresel Vicdan...


Son 10 gün,

Anadolu’nun dört bir yanından çıkacaklar yola,

Şeyma, Tayfun, Ezgi, Nur, Mustafa, Ayşe, Ahsen,

Çıkacaklar bir bir yola,

Küresel Vicdan’ın harekete geçirmek için gelecekler bir araya,

Farklılar,

Farklılıkları bizim için en büyük özellikleri,

Bilmiyoruz hiçbirinin siyasi düşüncesini,

Bilmiyoruz hiçbirinin bakış açısını,

Konya’ya vardıklarında salondan içeri girerken bırakacaklar kapıda siyasi düşüncelerini,

Salonda girdikleri andan itibaren farklılıkların bir araya gelip oluşturduğu gökkuşağının renklerinin bir parçası olacaklar,

Ne unutan olacağız,

Ne de unutturan diyerek,

Kendimizden başlayarak vicdanı harekete geçirmek,

Ve, yaşadığımız coğrafyadan dünyanın ihtiyaç duyduğu vicdan duygusunu harekete geçirmek için neler yapılmalı konusunu konuşacağız,

Sıradanlaşan ölümleri,

Ve, ölümler karşısında kaybolan vicdanları bir bir sorgulayacaklar,

Asıl olan insan olmaktır,

Ve, insan olmak birliktelik ve paylaşmak için yeterlidir diyecekler,

İkinci defa ele alıyoruz Küresel Vatandaşlık konusunu,

Sahneden konuşurken 2011’de Siirt’te giydiğim Küresel Vatandaşlık tişörtü olacak üzerimde,

Yıl 2019 olsa da aslında savunduklarımız açısından değişen hiçbir şey olmadı,

Tablo her seferinde daha korkunç bir hal aldı,
Birbirinden uzaklaşan insanlar içlerine kapandıkça,

Kayıtsızlık arttı,

Kayıtsızlık arttıkça yedi başlı masal ejderhaları dört bir yanımızı sardılar,

Ve, acımadan her gün tabloyu daha korkunç bir hale taşıyorlar,

İnsanlığın ihtiyacı olan birlikteliği harekete geçirmek,

Evet, devletler var,

Irklar var,

Diller var,

Sınırlar var,

Duvarlar var,

Ama engel değil bunların hiçbiri ayrı olmaya,

Ayrı olan daha mı çok yaşıyor,

Ayrı olan başka bir dünyada mı yaşıyor,

Ayrı olan farklı bir mutluluk mu yaşıyor,

Yok!

Ayrılıklar sadece daha korkunç ölümleri getiriyor,

Aylan bebek öylece orada uyuyan görüntüsüyle uzanmışken sahile,

Anlamı var mı ayrılıkların?

Anlamı var mı yaşamdaki yedi başlı masal ejderhalarının sayısını arttırmanın,

Peki ya 35 senedir garsonluk yapıyorum Ceren’e daha iyi bir gelecek hazırlamak için diyen babanın evladının acısı ve yürekleri parçalayan balerin kızın ölümü orada dururken,

Yetişkin ailesinin, Şimşek ailesinin siyanürle intiharı orada dururken,

Var mı anlamı ayrılıkların?

Zaten özünde ayrıyız,

Yaratılışımız ayrı,

Benzemiyoruz hiçbirimiz birbirimize,

Benzemediğimiz içinde zaten güzel değil mi dünya,

7 milyar sana benzeyen insanla aynı dünyada yaşadığını düşünsene,

Nasıl bir his olurdu,

Ben, bana benzemeyen insanlarla aynı dünyada yaşadığım için çok mutluyum,

Ama farklılıkların birleştiren olmasının mutlulukları arttırdığını düşünüyorum,

Küçük kesimlerin büyük zenginlikleri için değer mi ayrışmaya,

Değmez,

Hani Hazreti Mevlana şehri Konya’da tam da bu yüzden,

Pirin dediği gibi “Aynı Dili Konuşanlar Değil, Aynı Duyguları Paylaşanlar Anlaşır” diyerek bir araya geleceğiz,

Şeyma, Tayfun, Ezgi, Nur, Mustafa, Ayşe, Ahsen farklılar,

Farklılıklarıyla yaşadığımız coğrafyanın evlatlarılar,

Farklılıklarıyla bir araya gelerek inandıklarını birbirleriyle paylaşarak,

Ortaya bir sonuç bildirgesi koyacaklar,

Bu ne bir başlangıç,

Ne de bir son,

Hikayeyi bizden öncesinde savunanlar gibi biz de savunarak bizden sonrakilere bir miras bırakacağız,

Deneyeceğiz,

Çünkü denemek zorundayız,

Biz, denemezsek bizden sonrasında bu hayatta soluk alacak çocuklarımız bizi pek de iyi yad etmeyecekler,

Hani Aylan bebekle insanlık olarak karşılaştığımızda yüzüne baktığımızda,

Herkes bir taraflara kaçışırken o  küçük bedenin devleşecek görüntüsünden,

Biz, yüzüne bakabilmek adına yapmalıyız bunu,

Vicdanı diri tutmak  bir insanlık onurudur,

Vicdanını kaybeden onurunu da kaybetmiştir,

Dedim ya buluşuyoruz işte,

Konuşacak çok şeyimiz var,

Hikayenin tam ortasından giriyoruz biz neler katacağız bilmiyoruz,

Ama küçük de olsa bir damla sunacağız,

İnanarak çıktığımız hikayelerimizin yollarına bir yol daha katacağız…

İyi akşamlar
Ahmet K.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder